23 Ekim 2015 Cuma

Bugün Aşure Günü! Muharrem ayının 10'uncu günü kutlanan Aşure Günü, bolluk ve bereketin paylaşımını simgeliyor.

BOLLUĞU, bereketi, paylaşımı çağrıştıran geleneksel bir tatlımızdır aşure… İslamiyete göre Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem, "Aşure Ayı" olarak kabul edilirken, Muharrem'in 10'uncu günü ise Aşure Günü olarak kutlanır. Bu yıl 23 Ekim' e rastlayan Aşure Günü, Müslümanlıkta birçok açıdan önem taşımasının yanında, bu bereket yemeği başka dinlerde ve kültürlerde de farklı anlamlara sahip.



Aşure, hepimizin sevdiği, ikram edilince "Hayır" diyemediğimiz popüler bir tatlı…
Geleneksel olarak Kurban Bayramı'ndan sonra gelen Muharrem ayının 10'uncu günü pişirilip dağıtılıyor. Aslında Müslümanların kamerî (ay) takviminin birinci ayı Muharrem ayı. Muharrem ayının 10'uncu günü neler neler olmuş... Aşere sözcüğü Arapça'da 10 sayısı anlamına geliyormuş. İnanışa göre büyük tufanda Nuh Peygamber ve yanındakiler gemiden 10 Muharrem'de çıkmışlar. Karınlarını doyurmak için de gemide arta kalan malzemelerle bir yemek pişirmişler. Ve doğal olarak tatlıyla tuzlu karışmış yemekte ama lezzetli bir şey çıkmış ortaya. Urfa'da ateşe atılmak istenen Hz. İbrahim, yine Muharrem ayının 10'uncu günü kurtulmuş ateşten… Yakup Peygamber, oğlu Yusuf'a Muharrem ayının 10'uncu günü kavuşmuş; Tanrı, Hz. Musa'yı bu günde kurtarıp Firavun'u boğdurmuş. Asırlar sonra, yine Muharrem ayının 10'uncu gününde Hz. Muhammed'in torunu, Dördüncü Halife Hz. Ali'nin oğlu Hüseyin de, Kerbela'da pınar başında su içerken şehit edilmiş.

Ermeni evlerinde aşure yalnız yılbaşında ve Büyük Perhiz döneminde yapılırmış. 31 Aralık (Yılbaşı) ile 6 Ocak (Hz İsa'nın doğumu) arasında pişermiş ve bir tören havasında yapılan aşure muhakkak "Gelin" olurmuş! Aşurelik buğday iyice haşlandıktan sonra yoğurt yapar gibi bezlere, havlulara, elbiselere, çarşaflara sarılır, evin baş köşesine konurmuş. Üstelik bir de evdeki çocuklar üzerine kendi giysilerini koyarlarmış ki gelin olan aşure üşümesin! Aslında buradaki amaç, iyice pişen buğdayın soğumasını geciktirerek özünü tamamıyla suya vermesini sağlamak tabii.

İyi bir aşure nasıl yapılır?
Gelelim iyi bir aşurenin nasıl yapılacağına…
Malzemeler:
2 su bardağı dövme buğday
Yarım su bardağı kuru fasulye
Yarım su bardağı nohut
50 gr.kuş üzümü
50 gr.izmir üzümü
2-3 adet kuru incir
1 çay bardağı dut pekmezi
4-5 adet kuru kayısı (islimsiz,kayısı çiri)
Yarım portakal kabuğu
Yarım ayva
7-8 adet karanfil
1adet 10 cm. kadar çubuk tarçın
1 adet elma
Bir çay kaşığıtuz (tepeli olmasın,silmeden biraz fazla olsun)
Damak tadınıza göre şeker...
Hazırlanışı:
Akşamdan ıslağa koyduğunuz dövme,fasulye ve nohutu sabah suyunu süzerek düdüklü tencereye alın. Bir elmanın üzerine karan filleri batırıp aşurenin içine atın.
Üzerine bir karışa yakın çıkacak kadar su ekleyin. Kaynamaya başladıktan sonra kefini alıp, ağzını kapatın.
En az bir buçuk saat altı kısık olarak pişirin. Buğdayın iyice açılması lazım. Yoksa suyu özlü olmaz. Üzümleri bir cezveye alıp üzerine sıcak su koyun ve 5 dakika kadar kaynatın.
Bu sayede kirli suyunu verecek ve aşureyi mat bir renge dönüştürmeyecek. Bundan sonraki aşamada aşure sık sık karıştırılacak. Aksi halde hemencecik dip tutacaktır.
Üzümleri tencereye, portakal kabuklarıyla beraber ekleyip, beş dakika daha pişirin. Şimdi küçük doğradığınız ayva, incir ve kayısıyı ekleyin.
Bir çay bardağı kadar pekmezi şekeri ve çubuk tarçını bu esnada ilave edin. Şekeri azar azar katın.
Miktarı damak tadınıza göre ayarlayın. 5 dakikada bu şekilde kaynadıktan sonra altını kapatın.
İster sıcak istersoğuk, dilediğiniz gibi süsleyip servis yapın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder