27 Mayıs 2015 Çarşamba

Doyumsuz insan

Homo sapiens sapiens (Doyumsuz insan)


Size üst insan denildiğinde yukarıya bakıyorsunuz. Oysa üst insan (Hyperanthropos, Insan-ı Kamil)aşağıdadır. Sahtelik olağandır, ancak hakikat üzerinden yapılan sahtelik kendine bir yer bulamaz yıkılmaya mahkumdur.

Resim : Jahr Art - azedegan


(بالتأكيد ، لم تكن من أنت) Kimsin sen? Şüphesiz sen, sen değilsin: Nesnel bir biçime, görünüşe ve isime ihtiyacım yok. İnsan olarak nitelendirilmeye, bir isme, bir cinsiyete, bir ülkeye, bir bedene ihtiyacım yok. İyi ve kötüye ihtiyacım yok. Çünkü evren, evrende zuhur eden tüm varlık benim, her şey benim suretimin ardında gizli. Kainat benim içimde. Tanrı benim, beni var eden öz(ruh) benim merkezim ve Tanrı parçacığıdır, her şeyin parçası olarak bu yüzden önemsizim ve çok önemliyim. Varlıktan gelen ve hiçliğe evrilen bir yabancıyım, kendimi tanımıyorum. Ait olmadığım bir evrendeyim.
Ben tam olarak içte var olmak suretiyle, biçimsiz bir varlığım. Ruhum bir yıldıza asılı, ya da evrenin sonsuzluğunda ki bir yerde daima kainatın büyük uyumuyla raks edecektir. Ruhlar birbiriyle özdeşecektir. “Her şey birbirine bağlı, kaçacak yer yok.” cümlesi, zerre de zuhur eden her şeyin, birbiriyle iç içe olduğunu, bir bütünün tamamı olduğunu ve bu minval üzre insanın kozmik alemde bir mikro (zerre) olduğunu işaret ediyor. Uzuvlarım daima içimde ki varlıkla iletişim halindedir. Gerçekten biçimsiz olduğum için, kendimi evrende ki her şeyle bir tutabilirim. Bu sebeple her şeyi koşulsuz ve beklentisiz sevebilirim, her şeye birden kırılabilirim. Çünkü ben et ve kemik yığını değilim. Ben hakikati ve gerçek sevgiyi arıyorum, lütfedilen her şeyi yaşatmak gerektiğine inanıyorum. Bunlara ermek ise irfan ve ilim gerektirir. Üst insan tasviri tam olarak böyle yapılabilir, ancak üst insan yukarıda değil, aşağıdadır daima. Bu nedenle üstte olmak Babil’in kibrini yaşamak, nefsi (düşünsel ve bedensel arzuları) tatmin etmektir. Gerçek üstünlük hep aşağıda kalabilmektir.
Tarihin tekerrürden ibaret olduğu düşüncesi, tarihin verdiği ilim ve bilgi insana asla bir ders olmayacak, olmadı. Bunun için çağımız Homo sapiens sapiens (Doyumsuz insan) biçimini sürdürme hastalığından vazgeçmeyecektir. Hepiniz ceset olmadan, yaşamda gerçekten tutunabilir olduğuna inandığını bir şeyler arıyorsunuz. İşte bunun için yazıyorum size. Ben kendini yok eden, kendini yeniden yaratan ve kendini ölümden asla ayırmayan bir varlık olarak. Biliyorum ki, kendinize itiraf edemediğiniz ve hissettiğiniz en büyük yoksunluk, koşulsuz sevgi, bir şeylere kaygısız, rahatlıkla güven duyabilmek. Ancak kolayca harcayabildiğiniz değerlerin bir başkasında var olduğunu düşünme fikri saçmalıktan öte değildir, kendi tükettiğiniz şeyi başka bir şeyde arayamazsınız.. Bir düşünceyi, inancı sahiplenip kendinizi bir yere ait gösterme, toplum içinde kendinizi yüceltme hissinden vazgeçip, o düşünceleri gerçekten hak ettiği gibi yaşayacağınız bir insanlık diliyorum. Cehennemi ve cenneti biz yaratacağız. Yapılan iyi, kötü, doğru yanlış her şeyin, evrende bir yeri bulunduğunu ve kişinin kendisine geri döneceğini biliyorum, ben insanlığı yargılıyorum! Şimdi seni yargılıyorum! Ben aynayım, bak ve yüzleş.

                         https://www.youtube.com/watch?v=xu6LMYFwnV8


20 Mayıs 2015 Çarşamba

Sağlıklı bir yaşam için;

Sağlıklı bir yaşam için spor yapmaktan daha önemli bir şey varsa o da beslenmektir. İşte sıklıkla tüketilmesi gereken 7 temel besin;

Yulaf: Sayılabilecek faydalı besinler arasında bir sıralama yapılacak olsa zirvenin açık ara tek hakimi yulaf olurdu. Karbonhidrat açısından bir maden özelliği taşıyan bu besin tüketimi halinde vücutta uzun süre tokluk hissi yaratır. Enerji için gerekli olan şeker salınımını yapısındaki lifler sayesinde yavaşlatarak enerji korunumunu sağlar. Ve yalnızca bir kase yulafta bulunan 12 gram protein kasların gelişiminde ciddi bir rol oynar.

Ispanak: İlk bakışta sıradan bir sebze gibi görünse de ıspanak bir sağlık kutusudur. Yapısında bulunan Omega3 ve Folik asit kalp krizi ve felç riskini azaltır. Lif ve antioksidan özelliği ile kanser ve Alzheimer’a karşı koruyucu etki gösterir. Aynı zamanda vücudun dayanıklılığını artırarak yapısında bulunan protein ile de kasların gelişiminde etkili oluyor.

Domates: Domates tam bir erkek yiyeceğidir diyebiliriz. Yapısında bulunan likopen; prostat, mesane ve mide kanserini önlemede büyük rol oynar. 1 bardak domates suyu günlük likopen ihtiyacınızı karşılayacaktır. Ayrıca lif bakımından zengin kabuğu sindirime de yardımcı olur.

Bezelye: İçerdiği bitkisel protein sayesinde kaslarda ki gelişime ve yenilenmeye yardımcı olur. Vücuda enerji vererek dayanıklılığı arttırır.  İçerdiği demir, potasyum ve fosfor gibi minerallerle besleyici bir sebze olan bezelye ayrıca karaciğerin çalışmasını da düzenler. Bunların yanında kan kanserine karşı bir ilaç niteliği taşımaktadır.

Mercimek: Tam anlamıyla protein deposu olan yeşil mercimek özellikle sporcuların favori besinlerinden biridir. İçerdiği yüksek karbonhidrat değeriyle vücuda ekstra bir enerji ve direnç sağlar. Yapısında bolca potasyum, kalsiyum ve demir içerir. Lifli yapısıyla sindirimi düzene sokar.

Ananas: Sağlığımız için gerekli olan ananas meyveler arasında önemli bir yere sahiptir. Vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitamin ve mineralleri içinde barındıran ananasın büyük bir kısmı sudur. Bu sayede vücudumuz için düzenleyici görevi vardır. Enzim etkinleştirici, ödem sökücü ve antioksidan özellik gösteren ananas kilo vermeye de yardımcı olur.

Muz: İçeriğindeki yoğun lif sayesinde tokluk hissi veren muz aynı zamanda sindirimi düzenleyici görev görür. Potasyum ve C vitamini açısından da oldukça zengindir. Ayrıca muz serotonin hormonunun salgılanmasını destekleyerek vücuda bir mutluluk sarhoşluğu yaşatır. Kalp ritmini düzenleme ve kas güçsüzlüğünü azaltmak gibi faydaları da olan muz sağlıklı yaşamın vazgeçilmezleri arasındadır.


İşte vücudunuzu diyet programına hazırlayacak öneriler;




Fazla kilolarınızdan sıkıldınız mı? Demek siz de yaklaşan Pazartesi ile birlikte diyete başlayacaksınız. Peki ya, vücudunuz diyet yapmaya hazır mı? İsterseniz, gelin diyet yapma kararını biraz daha erteleyelim.

Uzmanlar uzun diyet programlarının ardından onu takip eden birkaç yıl da yiyip içtiklerinize dikkat etmenizi söylerler. Bunun nedeni vücudun diyete alışmasının ardından, dengesinin bozularak verilenden daha fazla kilonun alınmasını önlemektir. Fakat kimse diyetten öncesini dile getirmez. Aslında bu durum da en az sonrası kadar önemlidir. Amaç kalıcı bir şekilde kilo vermekse diyete başlamadan önce metabolizmanızı buna hazırlamanız gerekmektedir.

İşte vücudunuzu diyet programına hazırlayacak öneriler;

  • Bir veya iki öğün yerine günde en az üç öğün yemeye özen gösterin.
  • Açlığınızı ertelemeyin; çünkü bir sonra ki öğüne daha fazla acıkmış hissedersiniz. Ve bu durum kontrolünüzü kaybetmenize neden olabilir.
  • Öğünlerinizi her gün aynı saatte almayı alışkanlık haline getirin.
  • Besinlerinizde kalori yerine yağ ve karbonhidrat hesaplaması yapın. Böylece beslenmeyle ilgili ileride oluşabilecek bir problemin de önüne geçmiş olursunuz.
  • Bol bol su tüketin. Özellikle öğünlerden önce içilen suya özen gösterin.
  • Her bir öğünde ki porsiyonlarınızı küçültün.
  • Ekmeği hayatınızdan çıkarmak yerine tam tahıllı ve çavdar gibi çeşitlerine yönelin.
  • Gün içerisinde ara öğünler tüketin.
  • Öğünlerinizin pişmiş sebzeler, tavuk eti ve balık ağırlıklı olmasına özen gösterin.
  • Eğer kırmızı et tüketecekseniz kesinlikle yağsız olmasına dikkat edin. Ve haftalık kırmızı et öğünlerinizi azaltın.
  • Yağ yakan yiyecekleri hayatınıza sokun. Greyfurt, elma ve keten tohumu gibi.
  • Sebze tüketimine ağırlık verin.
  • Besinleri pişirme şeklini değiştirin. Kızarmış yerine haşlanmış olanı tercih edin.


Beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız bu gibi değişikliklerle, vücudunuzu sağlıklı bir şekilde diyet programına hazırlayabilirsiniz.




diyete-baslamadan-once

Antrenmandan önce ve sonra dikkat edilmesi gereken belli bazı şeyleri sizler için derledik;

Dinlenmemiş bir vücutla spora gitmek: “Eat-Gym-Sleep”. Bu yazıyı hemen her spor salonunda görmek mümkündür. Yemek yiyoruz, antrenman yapıyoruz, peki ya uyku? Yeterli uyumak da tıpkı yemek ve antrenman yapmak kadar önemlidir. Çünkü büyüme hormonunun salgılanmasını destekleyen melatonin hormonu yalnızca gece uykularında salgılanır. Eğer gelişmek istiyorsanız uykunuza dikkat etmek zorundasınız.
Spora gitmeden hemen önce yiyecek tüketmek: Hiçbirimiz boş bir mideyle spor yapmak istemeyiz. Fakat dolu bir mide de spor yaparken bize yardımcı olmayacaktır. Bizim ihtiyacımız ikisinin tam ortasıdır. Bunu sağlamak tükettiğimiz gıdanın besin değerleriyle orantılıdır. Eğer kalori değeri yüksek bir yiyecek tüketecek isek bunu spordan 1 ila 2 saat arası bir zamanda yapmalıyız. Fakat bu besin protein ve yağ bakımından zengin değilse spordan 1 saat öncesi bizim için yeterli olacaktır.
Vücudu ısıtmadan antrenmana başlamak: Isınma hareketleri yapmak spor yapan kişinin uyması gereken bir kanun gibidir. Çünkü bu hareketler kan akışını hızlandırarak kas ısısını arttırır ve kasların daha hızlı gevşeyip kasılmasını sağlar. Isınma hareketleri kan damarlarını da genişlettiği gibi genişleyen damarların kasları daha iyi beslemesi ve daha yüksek enerji harcayarak antrenman yapılması sağlanmış olur.
Set aralarında vakit kaybetmek: Antrenman programınızdaki her hareketin set aralarında 30 saniye ile 1 dakika arası mola vermeniz gerektiğini unutmayın. 30 saniyeden az dinlenmeyin çünkü bir sonraki set için kaslarınız yeterli enerjiyi depolayamayacaktır. 1 dakikadan fazla dinlenmeyin çünkü kas ısınız ve kalp ritminiz düşecek; bu da kaslarınızın yüksek enerjiyle çalışmasına engel olacaktır.
Antrenmandan sonra koşmak: Özellikle vücut geliştirme antrenmanlarından sonra yapılmaması gereken bir eylemdir. Çünkü çalışan kasların beslenmek için daha fazla kana ihtiyacı vardır ve dinlenirken vücutta pompalanan kan gerekli kasları besleyecektir. Eğer antrenman bitiminde koşarsak bu kanı bütün vücuda dağıtırız ve adeta antrenmanımızı çöpe atmış oluruz.
Düzensiz Beslenme: Eğer gerektiği gibi beslenmiyorsanız haftanın 7 günü de spor yapıyor olmanızın bir anlamı yok. Çünkü beslenme yapılan sporu destekler nitelikte olmazsa istenen vücut hep bir hayal olarak kalacaktır. Basitçe ifade edecek olursak öğünlerinizin sayısını ve toplam besin değerlerini hedefinize odaklı hesaplamalısınız. Tabi ki bu ayarlamayı yaparken bir uzmandan yardım almanızı da tavsiye ederiz.
Terli kıyafetlerle dolaşmak: Spordan sonra yapılması gereken en önemli şey ıslak kıyafetleri değiştirmektir. Onları üzerinizde kurumadan değiştirmek sizi çeşitli problemlerden kurtaracaktır. Bu problemlerden bazıları kaslarda oluşan sertleşme ve ödemdir. Özellikle ödem tahmin edebileceğinizden daha kolay oluşur ve tedavisi birkaç hafta sürebilir. Biraz dikkat ederek bu gibi sakatlıkların önüne geçebilirsiniz.
Yetersiz sıvı tüketimi: Su tabi ki her canlı için vazgeçilmez bir yaşam kaynağıdır. Bir enerji verici değildir fakat özellikle antrenmandan önce içilen 1-2 bardak suyun performansı arttırdığı gözlenmiştir. Spor yaptığımız her an su tüketimini dengeli bir şekilde sağlamalıyız. Eğer kasların kaybettiği suyu onlara geri vermezsek kaslarda kramplar ve erken yorulma gibi problemler meydana gelecektir. Bu yüzden su tüketimi dikkat edilmesi gereken bir husustur.

Spor ne zaman yapılmalı ?



Spor, sabah yapılırsa mı daha faydaları olur yoksa akşam yapılırsa mı? Sorunun cevabı aslında çok basit: “Spor yapmanın yeri ve zamanı olmaz!”. Genellikle iş yaşantısından spor yapmaya vakit bulamayan herkesin aklını kurcalayan bir sorudur bu. Emin olmalısınız ki her saatte yapacağınız spordan vücudunuz fayda sağlayacaktır.

Sabah Sporu
Güne iyi bir şekilde başlamak ve gün boyu zinde kalmak istiyorsanız sabah sporunu atlamamanız gerekir. Sabahleyin yapılan sporla kan akış hızınız artarak bedenen ve zihnen günlük karmaşanın üstesinden kolaylıkla gelirsiniz. Ayrıca kanda artan oksijen miktarı, yoğun iş saatlerinde yorgunluk hissinin de önüne geçecektir.
Sabah sporu metabolizmanızı hızlandırmanızda size yardım eder. Hızlı bir metabolizma daha kolay yağ yakma ve stresten uzak yaşamak demektir. Ayrıca sabahın erken saatlerinde yaptığınız sporu bir zihin açıcı olarak da nitelendirebilirsiniz. Siz de gün boyunca yaptığınız işlerden verim almak istiyorsanız sabahleyin spor yapmaya başlamalısınız.

Akşam Sporu
Sabah sporuyla, fayda bakımından pek farkları yoktur. Sadece akşam yapılan spor her hangi bir acele gerektirmeyeceğinden daha verimli geçebilir.
Artık iş saatleri sona ermiş ve yemek yenmiştir. Bu şekilde kendinizi yaptığınız spora daha iyi verebilirsiniz. Akşam saatlerinde yapılan spor, gün boyunca yorulan ve stresle dolan vücudumuzu rahatlatmanın ve zihnimizi boşaltmanın en kolay yoludur. Ayrıca yemeklerden sağladığımız enerjiyi de harcamamız için bize yardımcı olur. Siz de ertesi güne daha hazır başlamak ve güzel bir uyku çekmek istiyorsanız akşam sporuna başlamalısınız.

15 Mayıs 2015 Cuma

15 Mayıs Cuma anlamlı Miraç Kandili

Recep Ayının 27. Gecesine denk gelen bu özel günde mesajlar ile birbirinize dualar gönderebilirsiniz. 
Peki Miraç kandili nedir? İşte Kandil Mesajları ve anlamlı Miraç Kandili mesajları.

Müslümanlar için çok önemli olan bu özel gecede kandil mesajlarını haberimizden seçerek gönderebilirsiniz. Peki Miraç kandili nedir ve o gün ne olmuştur? Hz. Muhammed (S.A.V) efendimizin bu gecede gökleri aşarak Sidretül Münteha'yı geçerek Allah´ın katına ulaşmıştır. Miraç, kelime anlamı itibariyle 'merdiven', 'yükselecek yer', 'en yüksek makam' manalarına gelmektedir. İşte bu önemli gecede bir ibadetlerinizi gerçekleştirdikten sonra kandil mesajları ile dileklerinizi ve dualarınızı sevdiklerinize gönderebilirsiniz. İşte sizler için seçtiğimiz kandil mesajları ve anlamlı Miraç Kandili mesajları.





KANDİL MESAJLARI VE ANLAMLI MİRAÇ KANDİLİ MESAJLARI

Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun.
Gecenin güzel yüzü yüreğine dokunsun, şeytan senden uzakta, melekler başucunda olsun, güneş öyle bir geceye doğsun ki duaların kabul Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun
Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. Allah affeden ve bağışlayandır, unutmayalım.. Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolcak.. Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun!
Bu gecenin feyzi üzerinize rahmeti geçmişinize bereketi evinize nuru ahiretinize sıcaklığı yuvanıza dolsun kandiliniz mübarek olsun.
Bu gece Miraç Gecesi. Dua edelim.. Yürekler bir atsın bu gece, günahlarımız affolsun. İyi kandiller.
Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. Kandiliniz mübarek olsun!
Güneşin güzel yüzü, yüreğine dokunsun, kabuslar senden uzakta, melekler baş ucunda dursun. Güneş öyle bir geceye doğsun ki, duaların kabul, kandilin mübarek olsun.
Günler bize dostların güzelliği ile, geceler onların duaları ile mübarek oluyor. Umudumuz dostların hediyesi, duamız sizlerin sevgisi. Kandiliniz mübarek olsun..
Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi dolu,rahmetlerin yağmur gibi yağdığı nice kandillere...
Kim canı gönülden iman eder, kalbini her türlü günah, nifak ve bozgunculuktan temiz tutar, dili ile doğru ve tatlı konuşur, endişeye düşmeden haline razı olur, doğru ve güzel huylu olursa gerçekten mutluluğa erer.


Konsun yine pervazlara güvercinler, hu hulara karışsın aminler,mübarek akşamdır, gelin ey Fatihalar, Yasinler.... İyi Kandiller
Miraç kandiliniz mübarek olsun! Kalpleriniz imanla dolsun!
Semanın kapılarının sonuna kadar açılıp rahmetin sağanak sağanak yağdığı böyle bir gecede düşen damlaların seni sırılsıklam etmesi dileğiyle kandilin mübarek olsun.
Yağmurun toprağa hayat verdiği gibi dualarında hayat bulacağı bu gecede dua bahçesinde yeşeren fidan olmak dileğiyle kandiliniz mübarek olsun.
Yükü sevgi, özü saygı, gücü barış, süsü hoşgörü olan mübarek Miraç kandilinizi kutlarım Allah'a emanet olun. Güzel kandiller..
Zengin; çok mala sahip olana denmez, zengin kalbi olana denir. Kalp zenginliğinden mahrum olan kimse, ne kadar geniş servete sahip olursa olsun yine fakirdir. Tamaı ve hırsı sebebiyle de halk nazarında hakirdir. Kalbi zengin olan kimse de ne kadar fakir olsa herkesin nazarında muhteremdir.
Gecenin güzel yüzü yüreğine dokunsun, şeytan senden uzakta, melekler başucunda olsun, güneş öyle bir geceye doğsun ki duaların kabul Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun
Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. Allah affeden ve bağışlayandır, unutmayalım.. Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak.. Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun!
Bu gecenin feyzi üzerinize rahmeti geçmişinize bereketi evinize nuru ahiretinize sıcaklığı yuvanıza dolsun kandiliniz mübarek olsun.
Bu gece Miraç Gecesi. Dua edelim.. Yürekler bir atsın bu gece, günahlarımız affolsun. İyi kandiller.
Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. Kandiliniz mübarek olsun!
Bu gece kulun yalvarış ve yakarışlarını Yüce Mevla"ya sunacağı ve O"nun sonsuz affından, merhametinden, iyiliğinden bol bol yararlanacağı umut, huzur ve müjde gecesidir. Kandiliniz hayırlı olsun!
Bu günlerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun..
Bu güzel gecelerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretinize, sıcaklığı yuvanıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun.
Bu gece hayırlı bir gece, yüreklerimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz bir olsun.. Kandiliniz mübarek olsun!
Avuçların açıldığı, gözlerin yaşardığı, ilahi esintilerin kalpleri okşadığı anın bir asra bedel olduğu bu gece dualarda birleşmek dileğiyle kandilinizi kutlarım.


Bakiler sevgiler adına nice dilekler vardır. Ölümü bile ayırır saymayan gönüller vardır. Mesafeler araya set çekmişse ne çıkar, dualarda birleşen gönüller vardır. Hayırlı kandiller..
Miraç kandilin mübarek olsun. Allah sana sevdiklerinle beraber mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamayı nasip etsin.
Bin damla serpilsin yüreğine, bin tatlı mutluluk dolsun günlerine, binbir hayalin gerçekleri bulsun, her türlü duaların kabul olsun, Miraç kandilin mübarek olsun...
Bir kandil gülü savur sevdiklerine, size onlardan gülücükler getirsin öyle içten öyle samimi ol ki göz yaşlarını bile tebessüme çevirsin. Kandiliniz mübarek olsun.
Borçlarımızdan, ceza ve günahlarımızdan kurtulmak için bu gece dua edelim.. Allah affeden ve bağışlayandır, unutmayalım.. Eller semaya kalkıp, yürekler bir atınca bu gece, gözler sevinç yaşlarıyla dolacak.. Kandiliniz mübarek, dualarınız kabul olsun?
Bu gece kulun yalvarış ve yakarışlarını Yüce Mevla'ya sunacağı ve O'nun sonsuz affından, merhametinden, iyiliğinden bol bol yararlanacağı umut, huzur ve müjde gecesidir. Miraç kandiliniz hayırlı olsun!
Talihiniz gözleriniz kadar berrak, kaderiniz bakışınız kadar güzel, umudunuz yarın kadar yakın, yarınınız aşkınız kadar mutlu, aşkınız Miraç kadar mukaddes, dualarınız istediğiniz gibi makbul olsun.
Varlığı ebedi olan, merhamet sahibi, adaletli Yüce Allah kendisine dua edenleri geri çevirmez. Dualarımızın Rabbimizin yüce katına iletilmisine vesile olan bu mübarak kandil gecesinde dualarda buluşmak ümidiyle Kandilinizi kutlarım.
Bu günlerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretimize, sıcaklığı yuvamıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun..
Bu güzel gecelerin feyzi üzerinize, rahmeti geçmişinize, bereketi evinize, nuru ahiretinize, sıcaklığı yuvanıza dolsun. Kandiliniz mübarek olsun.
Bugün ellerini semaya gönlünü Mevla'ya aç, bugün günahlardan olabildiğince kaç, bugün en gizli incilerini onun için saç. Çünkü bugün Miraç kandili, kandilin mübarek olsun.
Dertlerimiz kum tanesi kadar küçük, sevinçlerimiz Nisan yağmuru kadar bol olsun. Bu mübarek geceniz sevapla dolsun. Kandiliniz mübarek olsun
Duanız kabul, ameliniz makbul hizmetiniz daim olsun. Saadetiniz kaim olsun. Kandiliniz kutlu olsun.
Ellerin semaya, dillerin duaya, gönüllerin mevlaya yöneldiği bu mübarek geceni kutlar, hayırlara vesile olmasını dilerim.
Gel ey Muhammed bahardır, dualar ardında saklı, aminlerimiz vardır. Hacdan döner gibi, Miractan iner gibi gel gel. Bekliyoruz yıllardır. Kandiliniz mübarek olsun..
Gün vardır, bin yıldan uzun gelir bize, bir yıl vardır bir günden kısa gelir bize. Bire bin yazılan bu gecede dua edelim Rabbimiz'e. Hayırlı kandiller..
Güneşin güzel yüzü, yüreğine dokunsun, kabuslar senden uzakta, melekler baş ucunda dursun. Güneş öyle bir geceye doğsun ki, duaların kabul, kandilin mübarek olsun.
Günler bize dostların güzelliği ile, geceler onların duaları ile mübarek oluyor. Umudumuz dostların hediyesi, duamız sizlerin sevgisi. Kandiliniz mübarek olsun..
Kardeşliğin daimi olduğu, sevgilerin birleştiği, dostlukların bitmediği yine de mutlu, umutlu ve sevgi dolu,rahmetlerin yağmur gibi yağdığı nice kandillere...
Kim canı gönülden iman eder, kalbini her türlü günah, nifak ve bozgunculuktan temiz tutar, dili ile doğru ve tatlı konuşur, endişeye düşmeden haline razı olur, doğru ve güzel huylu olursa gerçekten mutluluğa erer.







Miraç Kandili nedir?
Miraç Kandili, İslam dininde kutsal sayılan gecelerden biridir. Recep ayının 27. gecesidir. Müslümanlar bu gecede peygamberleri Muhammed' in, Mekke' deki Mescid-i Haram´dan, Kudüs´teki Mescid-i Aksa´ya götürüldüğüne, oradan da gökleri aşarak, Cebrail'in bile giremediği Sidretül Münteha'yı geçerek Allah´ın katına ulaştığına inanırlar. Bu olaya miraç ya da göğe çıkış denirmiraç kandili Miraç gecesindeki yolculuğun ruhsal bir deneyim olduğu tezine karşı Schimmel gibi bazı araştırmacılar ayette kulunun ruhuyla değil, 'kuluyla birlikte' seyahat ettiği belirtilmesini sunmuştur. Bazı İslam alimleri de Burak adlı bineğin kullanılmasını Miraç'ın tamamen ruhsal bir deneyim olamayacağına kanıt olarak göstermişlerdir.
Miraç'ta kendisine sunulan şarap, bal ve süt dolu üç bardaktan süt bardağını tercih ederek sütü içmiştir. Bu sebeple Anadolu'da çoğu yerde bu gecede süt içme ve dağıtma geleneği olduğu ifade edilmektedir. Bazı yerlerde tatlı da yapılır ve dağıtılır. Konya'da bu geceye “süt gecesi" de denilmektedir.
Beş vakit namaz, bu gecede farz kılınmış, Bakara suresinin iman esaslarını ve dua cümleleri içeren son 2 ayeti tebliğ edilmiş ve şirk koşmayan herkesin cennete gireceği müjdesi verilmiştir. Bu günde genelde Müslümanlar dua eder, tesbih çeker ve Yasin Suresi'ni okurlar, veya camilerdeki programlarda yer alırlar.
Bu olayın bahsi İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'da İsra ve Necm Surelerinde geçer. "Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir."(İsra :1)
MİRAÇ KANDİLİNDE YAPILACAKLAR
71 Fatiha-i şerife,
33 İnşirah diye meşhur sure,
100 İhlas-ı şerife,
100 Kadir diye meşhur sure,
100 subhanallahi velhemdülillh….
Hızır virdinin her cümlesi 33'er defa okunur.
MİRAÇ'TA NELER OLDU?
Kudüs'e gelen Hz. Peygamber (s.a.v.), orada Peygamberlerin ruhaniyetlerine imamlık yaptı. Namaz kıldırdı. Sonradan da göğe yükselmeye başladı. Yedi kat gök tabakalarını geçti. Her tabakada yer alan Peygamberlerle görüştü. Orada Hz. Adem, Hz. Yahya, Hz.İsa, Hz. İdris, Hz. Harun, Hz. Musa ve Hz. İbrahim ile karşılaştı. Onlarla sohbet etti.
Oradan 'Sidretü'l Münteha'ya çıkarıldı. Sidretü'l Münteha, yaratılmış olanların girebileceği son sınırdır. Ötesi yoktur. Kapalıdır. Cebrail burada Hz. Peygamber'e (s.a.v.) şöyle der: "Ey Allah'ın Peygamberi. Buradan öteye yalnız gideceksin."
Efendimiz, "neden yalnız gideceğim" diye sorunca Cebrail şu cevabı verdi: "Yüce Allah bana buraya kadar çıkma izni vermiştir. Eğer buradan ileriye bir adım atarsam yanarım."
Buradan sonrasında Hz. Peygamber (s.a.v.) tek başına yolculuğa devam etmiştir. "Orada beni bir nur bürüdü" buyurur. Sonra Allah (c.c.) ona vahiy edeceğini vahyetti.













10 Mayıs 2015 Pazar

Deri ile

Deri eğilimi bu ilkbahar her zamankinden daha popüler ve şimdi spor ayakkabılar ve deri ceket ile rock bir tarz yapma zamanı! Tabi deri tayt ve spor ayakkabı da tercih edebilirsiniz. Üstüne grafik desenli bir tişört, desenli yada tek renkli  spor ayakkabı olabilir, hatta büyük boy bir gömlek yada tişört bile giyebilirsiniz... Spor ayakkabı ekleyerek, kıyafetinize daha spor bir tarz ve sokak stiline hazır hale getirebilirsiniz.


7 Mayıs 2015 Perşembe

Sonbahar

Havalar güzel gidiyor
Sen de çiçek açtın erkenden
Küçük zerdali ağacım,
Aklın ermeden.
Bak kurt gibi kalın yapılı
Görmüş geçirmiş ağaçlara
Küçük zerdali ağacım,
Pişman olursun sonra.
Şimdi okşar da hafif hafif
Bir gün yerden yere çalar rüzgâr
Küçük zerdali ağacım,
Bakma güzel gitsin havalar.
Sallansın dalların çocuklar gibi
Bakma güneş ısıtsın varsın
Küçük zerdali ağacım,
Sonra donarsın.
Zemheride bahar mı olur
Akşamları seyret anlarsın
Sakın erkenden çiçek açma
Küçük zerdali ağacım.


6 Mayıs 2015 Çarşamba

Beyniniz için 4 Baharat






Bilim adamları beynin yeni sinir hücreleri üretemeyeceğini düşünüyorlardı. Alkol kullanımı ve aşırı stres gibi faktörler sonucu nöronlarınızı öldürdüyseniz, eyvah. Tabi bu algı 1998’deki çalışmalarla değişti. Araştırmacılar ölmek üzere olan insanlarda yeni sinir hücreleri bulunduğunu keşfettiler. Görünen o ki, beyniniz (genç veya değil) yeni sinir hücreleri üretebiliyormuş.


Zihin gelişimi en önemli unsurlardan birisi de nasıl beslendiğiniz. Ne yediğiniz genellikle sağlıklı nöronların üretilmesine yardımcı oluyor. Ayrıca nöron uçlarını canlı tutarak, beyin esnekliğini sürdürmenizi sağlıyor. Eğer hafızanızın kötü olduğunu düşünüyorsanız, doğru besinler bu konuda size destek olabilir.

Bilim adamları ne yediğinizin büyük oranda sizi etkilediğini keşfettiklerinden beri, her türlü besinle ilgili bilgiler alıyoruz. Her çeşit besin, vitamin, mineral, bitki ve onların kombinasyonları ile ilgili çelişkili analizler var. Buna rağmen, araştırmalar eski zamanların bilgeliğini ortaya çıkarıyor: “Yuttuğun şey seni daha zeki ve daha mutlu yapar (ya da daha aptal ve hüzünlü)”


1. Zerdeçal
Peki, bu Hindistan kökenli baharat beyninize yardımcı olacak mı? Zerdeçala sarı rengini veren kurkumin adlı madde aktioksidan özellik gösteren bir enzimi aktive ediyor. Bu enzim de plak oluşumlarını engelliyor. Ayrıca iltihap önleyici özelliği olan zerdeçal kanser ve doku sertleşmesiyle de mücadele ediyor.

2. Safran
Safran depresyonla savaşıp, aynı zamanda öğrenme ve hafıza yetilerini geliştiriyor. “Journal of Ethnopharmacology” dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre safran küçük ve orta dereceli depresyonu tedavi etmede en az Prozac kadar başarılı.

3. Adaçayı
Türkiye’de şifalı bitki olarak kabul gören adaçayı kuvvetli bir antioksidan ve iltihap önleyici. Adaçayında bulunan maddeler Alzheimer tedavisinde kullanılan ilaçların içerikleriyle büyük benzerlik gösteriyor. “Pharmacological Biochemical Behavior” dergisinde yayımlanan bir makaleye göre sadece 50 mikrolitre (yani 1 litrenin 20000’de biri) kadar adaçayı yağı hafızayı önemli ölçüde geliştiriyor.

4. Tarçın
Tarçının kokusu bile zihni açıyor. Hatta tarçın içerikli sakızlar bile hafızayı, dikkati ve odaklanmayı geliştiriyor. Tarçın harika bir baharat. Şeker seviyesini düzenliyor, kan ve lenf kanseri hücrelerinin çoğalmasını önlüyor, trombositlerin pıhtılaşmasını engelliyor , antimikrobik özellik göstererek enfeksiyonları önlüyor.


5 Mayıs 2015 Salı

Enerjinizi çalan 7 şey

Yorgun hissediyorsunuz ve neden kaynaklandığını bilmiyor musunuz? Aşağıdaki maddelerden biri veya birkaçı sorunuzun cevabı olabilir.

1. Sandalye veya Koltukta Uzun Süre Oturmak

Uzun bir süre boyunca, bir pozisyonda oturmak enerjinizi azaltabilir. Televizyon seyrederken veya bilgisayar kullanırken bile bu durum söz konusu olabilir. Çünkü vücudunuz hareketsizliği uyumakla eş tutar.

Çözüm: Sık sık gerinin, kalkın ve biraz dolaşın. Bu molalar vücudunuzu uyanık tutacaktır.

2. Kötü Duruş Enerjiyi Boşa Harcar

Vücudu dik hâlde tutmaya çalışılırken büyük miktarda enerji harcanır. Kötü duruş (öne eğilme veya sallanma) omurganın hizasını bozar. Omurganın dengesi ne kadar bozulursa, kaslar da bunu telafi etmek için o kadar enerji harcar.

Çözüm: Hareket ederken, oturuyorken veya ayakta dururken başınız ve vücudunuzun bir doğruda olmasına özen gösterin. Başınız öne düşmesin. Kulaklarınız omuzların tam üstünde olsun.

3. Çok Düşük Kalorili Diyetler Yorgunluğa Neden Olur

Fazla kilolardan kurtulmak enerjinizi artıracaktır, ama bunu çok düşük kalorili diyetler yoluyla yapmak size yardımcı olmaz. Bu diyetler, özellikle günlük alımın 850 kaloriden az olduğu diyetler, sizi daha yorgun yapacak, hatta sağlığınızı başka yollardan etkileyecektir.

Çözüm: Sağlıklı beslenerek kilo vermeye çalışın. Hazır gıdalardan ve şekerli yiyeceklerden kaçının, porsiyonlarınızı küçültün. Haftada 1 kilo vermek en ideali.

4. Sürekli Kapalı Ortamlarda Bulunmak

Evden işe, işten eve gibi bir yaşam tarzı, özellikle soğuk kış aylarında, kolaylıkla benimsenebiliyor. Ama temiz havadan ve güneş ışığından yeterince yararlanmamak başka bir yorgunluk nedeni.

Çözüm: Günde en az bir kere 10 dakikalık yürüyüşe çıkın. Hava bulutlu bile olsa daha fazla güneş ışığı alacak ve temiz havadan faydalanacaksınız.

5. Poğaça Gibi Karbonhidrat Oran Fazla Yiyeceklerle Kahvaltı Yapmak

Karbonhidrat oranı fazla olan yiyecekler kan şekerinin bir anda yükselmesine neden olur. Ama bir-iki saat içinde de kan şekerinde ani bir düşüş yaşanır. Sonuç mu? Enerjiniz kalmadığından bitkin düşüverirsiniz.

Çözüm: Kahvaltı günün en önemli öğünü. Bu öğünü atlamadan, lif ve protein açısından zengin besinlerle kahvaltınızı yapın.

6. Sürekli Endişe Enerjinizi Yok Eder

Eğer gün boyunca bir şey hakkında kaygılanırsanız, kalp atış hızınız ve tansiyonunuz yükseleceğinden, kaslarınız sıkılaşacağından yorgunluk ortaya çıkacaktır.

Çözüm: Endişelerinizi çözmek için biraz zaman ayırın. Pozitif çözümler üzerinde düşünmeye çalışın ve sonra endişelerinizi zihninizden kovun. Bir görev veya bir ödevi sabah ilk iş olarak yapın ki bütün gün bunun hakkında endişelenmeyin.

7. Kış Günleri Bitkinliği Artırır

Günün kısa olduğu kış zamanı uyku uyanıklık döngüsü bozulabilir. Kışın daha az güneş ışığı alınacağından, uykuya dalma hormonu olan melatonin daha fazla salgılanır. Bu da uykulu bir hâle neden olur.

Çözüm: Kış günlerinde mümkün olduğunca dışarı çıkmaya çalışın, bol meyve ve sebze yemeye özen gösterin.


4 Mayıs 2015 Pazartesi

Dinimizde ırkçılık yoktur



Sual: Irkçılık nedir, ırkçılığın dinimizdeki yeri nedir?
CEVAP
İslamiyet, hangi ırk, dil ve ülkeden olursa olsun, bütün Müslümanların birbirinin kardeşi olduğunu bildirir. Allah indinde herkes, insan olarak, bir tarağın dişleri gibi birbirine eşittir. Namaz kılarken, en büyük rütbeli bir Müslümanla en küçük rütbeli, en zenginle en fakir, bir beyazla bir zenci Müslüman yan yana durur ve Allahü teâlâya birlikte secde ederler. Dinimizde ırk ve millet üstünlüğü yoktur. Müslüman zenci bir hizmetçi, kâfir bir beyaz kraldan üstündür. Kâfir kral ebedi Cehennemde, Müslüman zenci hizmetçiyse ebedi Cennette kalacaktır.

Hiç kimse ana babasını seçemediği için, ırkını, milliyetini de seçemez. Ancak, ceddinin dine hizmetlerinden dolayı ırkını sevmesi, suç olmaz. Mesela, Osmanlı Türklerini sevmek kınanmaz. Hatta hizmetlerinden dolayı her zaman dua etmek gerekir.

Yahudi kendini asil bilir. Hristiyan, zenciyi aşağı görür. İslam dini, ırk, renk, milliyet, siyasi inanç, lisan ve tahsil seviyesi ayırt etmeden, her insanın şeref ve itibarına hürmet eder.

Kendi ırkını dinimizin üstünde tutmak veya kendi milletinden olan gayrimüslimi başka milletten olan Müslüman’dan üstün tutmak, ırkçılık olur. Kur'an-ı kerim ve hadis-i şerifler, ırkçılığı, ırk üstünlüğünü kesin olarak reddetmektedir. Bir âyet-i kerime meali:
(Ey insanlar, sizi, bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizle tanışmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah indinde en üstününüz, takvada en ileri olanınızdır.) [Hucurat 13] (Takva, Allahü teâlâya inanıp, Onun emir ve yasaklarına riayet etmektir. Kısaca haramlardan sakınmak demektir.)

Bir önceki âyet-i kerimede, Ey iman edenler buyurulurken, bu âyet-i kerimede Ey insanlar şeklinde hitap edilmektedir. Hitap yalnız inananlara değil, bütün insanlaradır. Bütün insanlar, aynı ana-babadan, yani Hazret-i Âdem ile Hazret-i Havva’dan meydana geldiler. Bu bakımdan bir ırkın diğerine üstünlük taslamaya hakkı yoktur.

Âyet-i kerimede, tanışmakta kolaylık olması için, milletlere ve milletler içinde kabilelere ayrıldığımız ve Allah indinde üstünlüğün, Müslümanlığa bağlılıkla ölçüleceği bildirilmektedir. Araplar veya Yahudiler üstündür denmiyor. Birkaç âyet önce de Müminler ancak kardeştir buyuruluyor. (Hucurat 10)

Arapların veya başka bir ırkın değil, yalnız müminlerin kardeş olduğu açıkça bildirilmektedir. Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, cahiliyet övünmelerini sizden kaldırdı. Hepiniz Âdem aleyhisselamın evlatlarısınız. Âdem ise topraktan yaratıldı.) [Tirmizi]

(Rabbiniz bir olduğu gibi, babalarınız, dininiz ve Peygamberiniz de birdir. Arabın Aceme, [Arap olmayana] Acemin Araba üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya üstünlüğü yoktur. Hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.) [İbni Neccar]

(Acemlerden, dininizi kabul edenler ve nesebinize katılanlar olacaktır.) [Hâkim]

(Müslümanlar kardeştir. Takva hali hariç, kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur.) [Taberani, Ebu Nuaym]

(Ey Kureyşliler, kıyamet günü herkes ameli ile gelir. Siz dünyayı omuzlayarak gelmeyin! Bu halde gelip de, “Ya Resulallah” deseniz, tarafınıza bakmam.) [Taberani]

(İnsanlar [insan olarak] bir tarağın dişleri gibi eşittir.) [İbni Lal]

Peygamberimizin tevazuu
Peygamber efendimiz, (Ben sizin en iyiniz olduğum gibi, babam da babalarınızdan daha iyidir) buyurmuştur. Böyle söylemek öğünmek değildir. Peygamber efendimiz tevazu ehli idi. Böyle söylemesi hakikati bildirmek içindir. (Ben evliyayım) demek öğünmek olur; fakat (Ben Peygamberim) demek böyle değildir. Gerçeği bildirmek vazifesi olduğu ve vazifesini yapmak mecburiyetinde de olduğu için böyle buyurmuştur. Nitekim imam-ı Rabbani hazretlerinin, (Mektubat) kitabında bildirdiği hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kıyamette, önce gelenlerin ve sonra gelenlerin seyyidiyim. Hakikati bildiriyorum, öğünmüyorum.)

(Allahü teâlânın habibiyim. Peygamberlerin reisiyim. Öğünmek için söylemiyorum.)

(Peygamberlerin sonuncusuyum, öğünmüyorum, ben Abdullah’ın oğlu Muhammed’im “aleyhissalatü vesselam”. Allahü teâlâ insanları yarattı. Beni insanların en iyisinde yarattı. Allahü teâlâ, insanları fırkalara [kavimlere, ırklara] ayırdı. Beni, en iyisinde bulundurdu. Sonra bu en iyi fırkayı kabilelere [cemaatlere] ayırdı. Beni, en iyisinde bulundurdu. Sonra, bu cemaati evlere ayırdı. Beni, en iyi evden [yani aileden] dünyaya getirdi. İnsanların en iyisiyim. En iyi ailedenim. Kıyamette, herkes sustuğu zaman, ben söyleyeceğim. Kimsenin kımıldayamadığı vakitte, onlara şefaat ediciyim. Kimsede ümit kalmadığı bir zamanda, onlara müjde vericiyim. O gün her iyilik, her türlü yardım, her kapının anahtarı bendedir. Liva-i hamd benim elimdedir. İnsanların en hayırlısı, en cömerdi, en iyisiyim. O gün emrimde binlerce hizmetçi vardır. Kıyamet günü, Peygamberlerin imamı, hatibi ve hepsine şefaat edici benim. Bunu öğünmek için söylemiyorum.) [Hakikati bildiriyorum. Hakikati bildirmek vazifemdir. Bunları söylemezsem, vazifemi yapmamış olurum.]

Millet ve milliyetçilik
Sual: (Millet din demektir. Bunun için Fransız milleti, Türk milleti denmez. Türk milliyetçisiyim demek de, Türkün dinindenim demek olur ki çok yanlıştır) diyenler çıkıyor.
CEVAP
Millet kelimesi çeşitli manalara gelir. Birkaçı şöyledir:
1- Din manasında kullanılır. "Millet-i İbrahim", "Millet-i Resulullah" gibi.

2- Ümmet manasında, bir din mensuplarının tamamına denir. "İslam milleti", "Yahudi milleti" gibi.

3- Topluluk manasına gelir. "Kâfirler tek millettir", "Kâfir milleti zalimdir" gibi.

4- Sınıf, cins, taife manasına kullanılır. "Kadın milleti", "Şoför milleti" gibi.

5- Halk manasına kullanılır. "Bu millet, iyiye layıktır" gibi.

6- Kavim manasında kullanılır. Din, dil, tarih, gelenek, kültür, ideal ve vatan birliği olan topluluk demektir. "Türk milleti", "Arap milleti" gibi.

Milliyetçi demek, aynı dine mensup, aynı dili konuşan, ortak tarihi olan, aynı gelenekleri ve aynı kültürü olan, aynı ideale ve aynı vatana sahip olan kimse demektir. "Ben milliyetçiyim" demek yanlış olmaz. Kelimenin yalnız bir manasını düşünmek doğru değildir.

Sual: Fransa’dan yazıyorum. Mısırlı bir arkadaşım var. Bayrağını din gibi kabul etmektedir. Bayrağıma paçavra diyen kâfir olur diyor. Böyle sevgi ve ırkçılık olur mu?
CEVAP
Mısır bayrağının diğer bayraklardan farkı ne de, ona bez veya paçavra diyen kâfir oluyor? İster Mısır, ister Libya veya diğer milletlerin bayraklarına paçavra demek, uygun değilse de, kâfir olmayı gerektirmez. Her millet, kendi bayrağını sevebilir. Fakat ırkçılık yaparak, (Hangi milletten olursa olsun benim bayrağımı sevmeyen kâfir olur) demek çok yanlıştır.

Sual: Tesettüre riayet eden, namazlarını kılan Müslüman bir çingene kızıyım. Müslüman bir Türk ile evleneceğim. Fakat babam, ırk ayrımı yapıyor, (ileride sorun çıkar) diyor. Dinimizde ırk ayrımı var mıdır? (Çingene ile evlenince, tuğla eriyinceye kadar yıkanılsa cünüplük çıkmaz) sözü doğru mu?
CEVAP
Türk, Arap, Ermeni, Fransız nasıl bir ırk ise, çingene de bir ırktır. Türkün, Arabın Müslümanı ve başka dinden olanı olduğu gibi, çingenelerin de, Müslümanları ve başka dinden olanları vardır.

Dinimizde ırk ve renk ayrımı yoktur. Allah indinde, Müslüman bir çingene, Müslüman olmayan bir Türk kralından çok üstündür. Biri ebedi Cennetlik, öteki ebedi Cehennemliktir. Hiç mukayese kabul eder mi? Siyah olan Bilal-i Habeşi, beyaz Ebu Cehil'den çok üstündür.

(Çingene ile evlenince, tuğla eriyinceye kadar yıkanılsa cünüplük çıkmaz) sözü, cahillerin uydurdukları çirkin bir iftiradır. Bir kimse nasıl cünüp olursa olsun, gusledince, yıkanınca temiz olur.

İkiniz de İslamiyet’in emirlerine uyduğunuza göre, hiçbir sorun çıkmaz. Evlenmeniz çok iyi olur. Mutluluklar dileriz.

Sual: (Irkçılık yapan bizden değildir) ne demek?
CEVAP
Biz Müslümanlarda ırk üstünlüğü yoktur. Buna rağmen, iyi kimseler geldiği için Arabı severiz, Türkü severiz. Sevmemizin mahzuru olmaz. Fakat Müslüman bir Arabı, Müslüman Fransızdan üstün tutamayız. Böyle bir ırkçılık yapmak dinimize aykırıdır. Hele Hristiyan bir Türk, Müslüman Araptan üstündür demeyiz. Böyle söyleyen Müslümanlıktan çıkar.

İslamiyet hangi ırk, dil ve ülkeden olursa olsun, bütün Müslümanların birbirinin kardeşi olduğunu bildirir. İslam dininde, Allahü teâlânın huzurunda herkes birbirine müsavidir. Namaz kılarken, en büyük rütbeli bir Müslüman ile en küçük rütbeli, en zengin ile en fakir, bir beyaz ile bir zenci Müslüman yan yana durur ve Allahü teâlâya birlikte secde ederler.

Dinimizde ırk ve millet üstünlüğü yoktur. Müslüman zenci bir hizmetçi, kâfir bir beyaz Türk kraldan üstündür. Kâfir kral, ebedi Cehennemde, Müslüman zenci hizmetçi ise, ebedi Cennette kalacaktır.

Yahudi kendini asil bilir. Hristiyan, zenciyi aşağı görür. İslam’da ise ırk, renk ve dil ayrımı yoktur. İslam dini, ırk, renk, milliyet, siyasi inanç, lisan ve tahsil seviyesi ayırt etmeksizin, her insanın şeref ve itibarına hürmet eder. Bu sebepten de, yabancılar arasında Müslümanlık yayılmaktadır:
(İslam’da, ırk, renk ve dil farkı gözetilmediğini, herkesin eşit olduğunu, namaz kılarken de rütbe ayrımı yapılmadığını gördüm. Müslüman oldum.) (Thomas Clayton – Amerika)

Yunus Emre ve hoşgörü
Sual: Yunus Emre’yi kötüleyen biri, (Bir taraftan “Yaratılmışı hoş gördük, Yaratandan ötürü” diyerek hoşgörülüğünü sergilerken, bir taraftan da, “Beş vakit namaz kılmayan, bilin Müslüman olmadı, ol Cehenneme girse gerek” diyerek müsamahasızlık çukuruna düşmüştür. Hoşgörünün zirvesine çıkmak gerekir) diyor. Hoşgörü ne demektir?
CEVAP
TDK’nın sözlüğünde, (Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu) deniyor. Dikkat ediniz, her şey deniyor. Her şeyi anlayışla karşılamak diye tarif ediyor. Yine TDK’da, Mezhebi geniş ifadesini tarif ederken, (Namus konusunda aşırı hoşgörülü davranan kimse) deniyor.

Yunus Emre’yi kötüleyen kimseye göre, hoşgörü denilen şeyin bir sınırı yoktur. Ne kadar hoş görülürse, o kadar iyidir. Halbuki sınırsız hürriyet gibi, sınırsız hoşgörü de çok yanlıştır. Kötüler hoş görülür mü? Anarşistler ve diğer suçlular hoş görülürse, toplumun nizamı nasıl sağlanır?

Kâfirleri sevmemek gerekir ise de, dinimizin emri gereği, onlara eziyet etmek, kalblerini incitmek haramdır. Zaruret olunca, onlara dostluk göstermek de caizdir. Sevmemek ayrı, onları üzmek ayrı şeydir. Din adına, kâfirin, kâfirliğini hoş görmek tehlikelidir. Allahü teâlâ, bu kimsenin anladığı manada hiçbir Müslümanı hoşgörünün zirvesine çıkarmasın!

Tarak dişi gibi eşit
Müslüman, dinimizin izin verdiği ölçüde hoşgörülü olur. Bunun azı da, çoğu da zararlıdır. Yunus Emre hazretlerinin, “Yaratılmışı hoş gördük, Yaratandan ötürü” diyerek yetmiş iki millete aynı gözle bakması, dinimize aykırı değildir. Çünkü dinimizde ırk üstünlüğü yoktur. Bir hadis-i şerifte, (İnsanlar [insan olarak] bir tarağın dişleri gibi eşittir) buyurulmuştur. (İbni Lal)

Bunun için kâfir de olsa, bir kimseden kendini üstün görmek caiz değildir. Çünkü kâfir, Müslüman olup ebedi saadete kavuşabilir, Müslüman da, maazallah küfre düşüp Cehennemlik olabilir.

Mevlana Celaleddin-i Rumi hazretleri, (Gel, gel, her kim olursan ol gel, müşrik, mecusi olsan veya puta tapsan da gel! Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Tevbeni yüz defa bozmuş olsan da gel) diyor. Manası, (Gel sana Müslümanlığı öğreteyim de gerçeği gör) demektir. Çünkü Allah için olmayan sevgi ve düşmanlığın hiç önemi yoktur. Hadis-i şerifte, (İmanın en sağlam temeli ve en kuvvetli alâmeti, hubbi-i fillah, buğd-i fillahtır) buyuruluyor. [Ebu Davud]

Yani, Müslümanları sevip, onlara yardım ve hayır dua etmek ve din-i İslam’ı beğenmeyenleri, İslamiyet’e ve Müslümanlara düşmanlık edenleri sevmemek ve imana, hidayete kavuşmaları için dua etmektir. Buğd, sevmemek, düşmanlık etmek demektir. Buğd-i fillah, Allah için sevmemek, Allah için düşmanlık etmek demektir. Bunun zıddı ise “Hubb-i fillah”tır. Allah için sevmek, Allah için dostluk etmektir.

Irkçılık nedir?
Sual: (Irkçılık yapan bizden değildir) buyuruluyor. Ne yapmak, ırkçılık olur?
CEVAP
Kendi ırkını dinimizin üstünde tutmak, kendi milletinden olan gayrimüslimi başka milletten olan Müslümandan üstün tutmak, ırkçılık olur.

İnsan ve Müslüman
Sual: (Önce Türküm, sonra Müslümanım) veya (Önce insanım sonra Müslümanım) demek, dinimize göre doğru mudur?
CEVAP
Dinimizde ırk üstünlüğü yoktur. İslamiyet’te Müslüman olmayan kimseye kâfir denir. (Önce insanım) demek de, (Önce Türk’üm) demek gibi yanlış bir sözdür. Kur’an-ı kerimde, (Kâfirlerin hayvan gibi, hattâ daha aşağı) olduğu bildiriliyor. Hayvandan aşağı olanla, Müslüman hiç kıyas kabul eder mi? Hiçbir şey Müslümanlıktan önceye alınamaz. Allahü teâlâ, (Müminler kardeştir) buyuruyor. (İnsanlar kardeştir) veya (Türkler kardeştir) demiyor. Müslüman Türk’le, komünist Türk nasıl kardeş olur? (İnsanlar kardeştir) sözü bundan daha yanlıştır. Bu söz dünyadaki kâfirlere yaranmak için söylenmiştir. Mezhepsiz Mevdûdî de, (Hilafet ve Saltanat) isimli kitabının 68. sayfasında, (Benim nazarımda bütün insanlar eşittir. Bizden olsun veya olmasın) diyor. Bu, masonluğa veya hümanizme uygun bir sözdür. Aslında masonlar da, hümanistler de, Müslümanlığa tahammül edemezler, ama (Bakın, biz herkesi kucaklıyoruz) intibaını vermek için inançlarını gizlemeye çalışıyorlar.

“Irkçılık yapan bizden değildir”
Sual: (Irkçılık yapan bizden değildir) hadisine göre ırkçılık küfür müdür?
CEVAP
Irkçılığın yapılış şekli önemlidir. Irkını dininden üstün tutarsa mesela, (Dinsiz bir Türk, Müslüman olan bir Yunan’dan, İngiliz’den veya Ermeni’den daha üstündür) deniyorsa küfür olur, çünkü Müslümanlık kötülenmiş oluyor.

Bir insanın, kendi kavmini, ırkını sevmesi küfür olmaz. Türk Türk'ü, Kürt Kürt'ü, Alman Alman'ı daha çok sevebilir. Bu, insanın kendi Müslüman akrabalarını, hemşerilerini daha fazla sevmesine benzer. Sevmek ayrı, (Benim ırkımdaki kâfir de olsa, başka ırktan olan Müslümandan daha üstündür) demek ayrıdır. Sevmeyi ırkçılık olarak kabul etmemelidir. Müslüman Türk’ün tarihteki kahramanlıklarını okuyunca göğsümüz kabarıyor. Yine Müslüman bir hemşerimizle karşılaşınca da sevinmesi ırkçılık değildir. Kendi ırkını dinimizin üstünde tutmak, kendi milletinden olan gayrimüslimi başka milletten olan Müslümandan üstün tutmak, ırkçılık olur.

Irkların meydana gelişi
Sual: Bütün insanlar, Hazret-i Âdemin neslinden geldiğine göre, zenciler ve diğer ırkların nasıl meydana çıktığını açıklar mısınız?
CEVAP
Biyolojide modifikasyon denilen görünüş değişikliği yanında, mutasyon denilen genlerde değişiklik olayı vardır. Beyaz insandan siyah, esmer veya sarı insanların türemesi mümkündür. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, Âdem aleyhisselamı yeryüzünün her tarafından alınan topraktan yarattı. Bu sebeple neslinden, siyah, beyaz, esmer, kırmızı renkte olanlar olduğu gibi, bu renkler arasında bulunanlar da oldu. Bazısı yumuşak, bazısı sert, bazısı da halis ve temiz oldu.) [Ebu Davud]

Yaratılanı hoş gör Yaradan’dan ötürü
Sual: Yunus Emre’nin, (Yaratılanı hoş gör Yaradan’dan ötürü) sözü için bazıları, (Türk olmayanları hoş göremeyiz) diyorlar. Yunus Emre gibi, ırk farkı gözetmeden yetmiş iki milleti, insan olarak değerlendirmek yanlış mıdır?
CEVAP
Yunus Emre gibi büyük zatların sözlerine hemen yanlış demek doğru olmaz. O sözü ne maksatla söylediği anlaşılırsa yanlış olmadığı meydana çıkar.

Dinimizde ırk üstünlüğü yoktur. Bir hadis-i şerifte, (İnsanlar [insan olarak] bir tarağın dişleri gibi eşittir) buyurulmuştur. (İbni Lâl)

Bir milletin diğerinden üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâ iledir. Bir âyet-i kerime meali:
(Allah indinde en üstününüz, takvâda en ileri olanınızdır.) [Hucurat 13]

Bir hadis-i şerif:
(Arab’ın Acem’e, Acem’in Arab’a üstünlüğü olmadığı gibi, kırmızının karaya, karanın kırmızıya da üstünlüğü yoktur. Hiçbir milletin diğerine üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâ iledir.) [İbni Neccar] (Acem, Arap olmayan demektir.)

Dinimiz, (Üstünlük takvâ iledir) buyururken, bunun aksini söylemek bir Müslümana yakışmaz.

Bunun için kâfir de olsa, bir kimseden kendini üstün görmek caiz değildir. Çünkü kâfir, Müslüman olup cennetlik olabildiği gibi, Müslüman da, Allah korusun küfre düşüp Cehennemlik olabilir. Kâfire bu gözle bakarsak, kendimizi ondan üstün bilemeyiz. Kâfir olduğu için sevmemek ayrıdır.