MUTLU ÜLKENİN MUTSUZ ŞEHRİ
Saat Farkı: | 1 saat geri |
Türkiye'den ulaşım: | THY ve Alitalia'nın direkt seferleri ile ulaşılabilir. |
Uçuş Süresi: | 3 saat |
Şehir içi ulaşım: | Metro (3 hat), Hafif Metro, Tramvay, Troleybüs, Otobüs, Taksi |
En iyi Sezonları: | Mayıs, Haziran, Eylül, Ekim |
Nüfus: | 1,303,437 |
Genel Bilgi: | |
İtalya’nın kuzeyinde yer alan Milan, ülkenin 20 eyaletinden biri olan Lombardia'nın başkentidir. Dünyanın en önemli finans ve ticaret merkezlerinden biri olan Milan, İtalya'nın en zengin kentidir. Tüm dünyada, İtalya'nın moda ve refah kenti olarak tanınan Milan, ülkenin başlıca sanayi merkezidir. Tekstil (özellikle ipek), araba üretimi, makine ve demir yolu araçları üretimi, kağıt endüstrisi ve kimya sanayi kentin başlıca endüstri kolları arasında yer alır. Kent merkezinde yer alan tarihi yapıları ve geçmişi yaşatan caddeleri hesaba katmazsak, Milan daha çok kültürel zenginliği ve sosyal yaşamıyla gündeme gelen bir kenttir diyebiliriz. Piazza Del Duomo'da yer alan ve yapımına 1386 yılında başlanan Duomo, dünyanın en büyük kiliselerindendir. Kilise, kentte bulunan en ünlü kutsal yapıdır. 1358 ile 1368 yılları arasında yapılan Castello Sforzesco kalesi, Castello Meydanı’nda yer alır. Önemli bir kültür merkezi olan kalede 10 adet müze bulunur. Festa del Perdono'da yer alan Antico Ospedale Maggiore, 1942 yılına kadar hastane olarak kullanılmıştır. Günümüzde Università degli Studi di Milano’ya (Milano Üniversitesi) ev sahipliği yapmaktadır. Duomo'da bulunan La Scala Tiyatro Müzesi (Museo Teatrale all Scala), Avrupa'daki benzerlerinin en büyüklerinden biridir. Müzede sergilenen koleksiyon tamamen tiyatro tarihiyle ilgilidir. Müzede el yazmaları, sahne dekorları, minyatürler ve tiyatroya dair diğer eserler sergilenmektedir. Museu Poldi Pezzoli (Poldi Pezzoli Müzesi), 15. ve 18. yüzyıllar arası dönemde yaşamış İtalyan sanatçılarının imzasını taşıyan en iyi tabloların ve dekoratif sanat çalışmalarının yer aldığı zengin bir koleksiyona sahiptir. Dünya modasının kalbi olarak tanınan Milan, aynı zamanda dünya kültürünü besleyen en önemli şehirlerden biridir. Sayısız kültür merkezi, galeri, sergi ve kütüphane, kent kültürünün hayat bulduğu yerlerdir. Tiyatro, müzik ve sinema, kentin modern kültürünü oluşturan önemli unsurlardandır. Milan aynı zamanda dünyanın en önemli opera ve bale merkezlerinden biridir. Kent merkezinde yer alan Padiglione d'Arte Contemporanea, benzerine az rastlanır sanat galerilerinden biridir. Burası, deneme çalışmalarından oluşan mükemmel bir koleksiyona sahiptir. Klasik müzik ve özellikle opera, rock, caz ve pop kentin müzik kültürünün vazgeçilmezleridir. Milan, çok sayıda tiyatro ve sahne sanatları merkezine sahip olmasıyla övünen kenttir. Teatro all Scalla (La Scala), dünyanın en iyi ve en ünlü opera ve bale evlerindendir. La Scala Tiyatrosu kentte klasik balenin merkezidir. Bu tiyatro ayrıca Mayıs aylarında düzenlenen Milan Kısa Film Festivali’ne ev sahipliği yapar. Milan’da çok sayıda festival gerçekleşir. Haziran aylarında düzenlenen “The Festa del Naviglio”, danslı, müzikli eğlenceleri ve yemekleriyle ünlü bir festivaldir. 7 Aralık’ta düzenlenen “The Festa di Sant'Ambrogio”, kentin en önemli bayram günüdür. Dini kutlamalardan eğlence partilerine farklı farklı aktivitelerin gerçekleştiği bu bayram, kent yaşamında özel bir yere sahiptir. Milan, kentin her noktasına dağılmış bar, kulüp, disko, meyhane ve müzikli eğlence mekanlarıyla doludur. Bu mekanlar, İtalya’nın en gözde eğlence yerleridir. Aile restoranlarından, pizza lokantalarına kentin dört bir yanına yayılmış restoranlarda yerel ve uluslararası her türlü yiyecek ve içeceği bulmak mümkündür. Tereyağı, peynir, süt ve süt ürünleri, kent mutfağının başlıca malzemeleridir. Gorgonzola (yumuşak peynir), İtalyan mutfak kültürüne has bir peynir çeşididir. Milan pirzolası, saffron risotto (İtalyan usulü tavuklu ve peynirli pilav), cassoeula (lahana ve domates sosu ile ikram edilen haşlanmış et ve sosis) ve panettone (kuru üzüm ve anasonlu bir tür tatlı ekmek) kent mutfağının başlıca lezzetleridir. Alışveriş yapmadan ya da kentin alışveriş merkezlerini dolaşmadan Milan'dan ayrılmak, bu kente uğramamakla eşdeğerdir. Dünyanın moda ve tasarım başkenti olarak anılan Milan, Paris ve Londra ile birlikte Avrupa'nın en iyi alışveriş bölgesidir. İtalya'nın en önemli moda evleri ve dünyanın en ünlü moda markaları bu kentte bulunur. Dünyaca ünlü Golden Quad, dünyanın en lüks butiklerine ev sahipliği yapar. Duomo, Cavour ve San Babila Meydanları arasındaki bölüm, kentin en önemli alışveriş yerlerindendir. Burada bulunan Montenapoleone, Vittorio Emanuele, Della Spiga ve Manzoni Caddeleri, çeşitli mağazalar ve dünya markalarının satış noktalarıyla doludur. Giorgio Armani, Prada, Gucci, Versace ve daha birçok ünlü markaya ait mağazalar bu caddelerde yer alır. |
Milano gezi notlarında, Lombardiya’nın ve Milano ilinin başkenti, İtalya’nın en büyük ikinci* şehri Milano seyahatimizden bahsedeceğiz. Bildiğiniz üzere modanın başkenti Milano; İtalyan futbolunun da başkenti. İtalyan ekonomisinin, Avrupa transit ulaşımının, İtalya ulaşım ağının, yemeğin, şarabın, tasarım endüstrisinin, mobilyacılığın, İtalyan yerli üretimin ve temel sanayisinin, daha saymakla bitmeyecek birçok şeyin başkenti olan bu metropol bir tek turistik bir başkent değildir desek kim bize kızar bilemeyiz. Olağanüstü merkezi konumu sebebiyle tam bir transit geçiş ağı olması ve iş seyahatleri sebebiyle ciddi sayıda turist gelse de, seyahat amacı gezmek, keşfetmek olan kişilerin öncelikli noktalarından değildir Milano.
*İtalya’nın en büyük şehri: Roma‘dır. İtalya’nın başkenti de Roma‘dır.
Direkt Milano gezisine gidiyorsanız bir tanıdığınız olsun onunla takılın deriz, yok bizim ve birçok gezginin yaptığı gibi geniş bir rota çizdiğiniz bir turda ara geçiş olarak Milano’yu kullanacaksanız vur-kaç ziyareti ile şehrin temel noktalarını görmeniz yeterlidir. Milan’da konaklayacaksanız trivago üzerinden birçok alternatiften birini hızlıca bulabilirsiniz. Milano’da yapılacak şeyler için şehrin etkinliklerine güncel olarak Timeout Milan sayfasından ulaşılabilir.
Milano’da Gezilecek Yerler
Milano bir İtalya deneyimi arayanları hayal kırıklığına uğratabilecek bir yer. Oldukça rahat ve keyfi yerinde insanların ülkesi İtalya’nın tüm yoğunluğu buraya sıkıştırılmış gibi görünüyor. Etraf hep acelesi olan, bir yerlere yetişmeye çalışan, şık ama mutsuz gözüken insanlarla dolu. İtalya’nın geneli çok daha şenlikli bir yer, Milano ise biraz ruhsuz.
Biraz yerdikten sonra güzel şeyler de söyleyelim, şehir kültürel ve tarihi olarak birçok fırsat da sunuyor. Turist olarak değil de bir yerliyle gezmek farklı bakış açıları sunabilir.
Duomo: Yapımına 1386 yılında başlanan dünyanın en etkileyici gotik katedrallerinden biri. İçerisinde fotoğraf çekmek isterseniz ayrı bilr bileklik alarak içeri giriyorsunuz.(2 €) Dilersenin tepesine çıkıp meydanın güzel manzarasını seyredebilirsiniz. Sadece manzarası için değil, çatıdaki sürreal ortam için de kesinlikle çıkın deriz. (Merdiven 7 €, asansör 12 €, merdiven pek zorlayıcı değil, asansöre o kadar fazla para vermeye gerek yok.)
Santa Maria delle Grazie Basilica (Saint Mary of the Graces) : Unesco Dünya Kültür Mirası olan bazilika, özellikle görkemli kubbesiyle rönesans döneminin önemli mimari eserlerinden biri. Bu bazilikanın en önemli özelliği Leonardo da Vinci’nin kimilerine göre başyapıtı sayılan ünlü “Son Yemek” (ing. Last Supper, it. ‘Cenacolo Vinciano) eserinin bulunması. Görebilmek için birkaç ay öncesinden rezervasyon yapmak gerekiyor. Her sabah 08:30′da rezervasyona gelmeyen kişilerin biletleri satılıyor, erkenden gidip şansınızı deneyebilirsiniz.
Cinque Vie: Şehrin dokusu en iyi korunmuş, tarihi bölgesi. Milano şu an moden görünüme rağmen, Romaİmparatorluğu döneminde çok önemli bir merkezdi, bu bölgede arkeoliojik kalıntıların, antik kiliselerin kümelendiği gözden kaçırılmaması gereken bir bölge.
Galleria Vittorio Emanuele: Duomo’nun hemen yanında bulunan dünyanın ilk alışveriş merkezi. Günümüzdekilerden çok daha farklı tabii ki, çiçek pasajına benzer bir yapısı var. Mozaik zemini ve cam çatısıyla güzel bir mimariye ve tarihi bir öneme sahip. Louis Vuitton ve Prada gibi butiklerin yanında, AVM’lerin olmazsa olmazı McDonald’s da kendine yer bulmuş.
Pinacoteca di Brera (Brera Sanat Galerisi): Madrid‘deki Prado, Paris‘teki Louvre ya da Floransa‘daki Uffizi gibi ünlü müzelerle aynı sınıfta değerlendirilebilecek İtalyan sanat tarihinin önemli eserlerini barındıran galeriye giriş 10 €. Ayrıca Brera bölgesi şehrin en trend, biraz bohem bölgelerinden biri.
Castello Sforzesco: Duomo’dan sonra kentin en turistik yapısı olan ortaçağ kalesi, tarih boyunca yönetici sınıfının yaşadığı yer olmuş.
La Scala Opera Evi: Dünyanın en ünlü opera salonlarında biri. Sergilenecek performansa göre uygun fiyata biletler yakalamak mümkün. Öğlenden önce gidip ucuz biletleri sorabilirsiniz. Vaktimiz olsaydı, ilk önceliğimiz buraya girebilmek olurdu. Fotoğraflardan görebildiğimiz kadarıyla inanılmaz görkemli.
San Siro Hakkında (Stadio Giuseppe Mezza Hakkında)
Milan gezisi notları yazarken San Siro’ya da özel paragraf açmak lazım. 80.000 kişinin biraz üzerinde kapasitesiyle İtalya’nın en büyük, Avrupa’nın da yedinci büyüğü olan stadın resmi adı Stadio Giuseppe Mezza. Yaygın kullanılan San Siro ismi ise bulunduğu semtin adından gelen bir hitap. Ac Milan ile İnter Milan tarafından ortak kullanılan bu futbol madebi bu özelliğiyle Dünya’ya örnek bir şehirleşme fikri sunuyor. Birbirleriyle yaptıkları derbi Dünya’nın sayılı maçlarından olan, son derece fanatik ve ateşli taraftar gruplarına sahip bu iki dev takımın tek bir stadı dönüşümlü kullanmaları sadece futbol dostluğuna değil şehircilik konusuna da Dünya’ya örnek. San siro 1926 yılında açılmış, 1942 ve 1945 yıllarında yenilenmiştir. 1955′te kapasite 100.000′e çıkarılmış, sonradan tekrar küçültülmüştür. UEFA Stadyum kurallarına göre 5 yıldızlı olan yapının ana isim sahibi zamanında her iki takımda da oynamış bir futbolcudur. Şu anda İnter Milan Guiseppe Meazza Stadyumu ismini, AC Milan ise San Siro ismini kullanıyor. İlginiz varsa turistik turların yapıldığı stadı ve müzeleri gezebilirsiniz. Maça gitmek isterseniz erken bilet almanız öneriliyor. (Biz gitmedik, çok tecrübemiz yok ne yazık ki)
Milano Ulaşım Rehberi
Milano şehir içi ulaşımı oldukça rahat ve gelişmiş bir şehir. Metro ve tramvaylarla istediğiniz yere kolaylıkla gidebilirsiniz. Kırmızı iki katlı otobüsler Londra için neyse turuncu tramvaylar da Milano için o kadar ikonik. Tarihi 1881 yılına dayanan tramvaylar dünyanın en bir şehirdeki en uzun hatlarından birine sahip.
Tek bilet 1.5 €,
24 saatlik bilet 4.5 €,
48 saatlik bilet 8.5 €,
10′lu bilet 13.80 €
MİLANO NOT DEFTERİ
Kısa tutun: Dediğimiz gibi güzel ancak gezmek için çok vakit harcanmaması gereken bir şehir Milano. Gezin, olağanüstü güzellikteki Duomo’yu görün, şarap için, eğlenceye katılın ve kaçın. Yaşama imkanı olsaydı gerçekten yaşanacak bir şehirdi deriz ama.
Etkinliklere katılın: Milano’ya gelmişken önceden takip ettiğiniz bir programa katılın. Mutlaka bir konser, sergi, gösteri zevklerinize hitap edecektir. Çok zengin bir kültür kenti burası. İlk önceliğiniz aşağıda anlattığımız La Scala Opera Evi olsun.
Duomo Meydanı’nda dikkatli olun: Dünya’nın en büyük dördüncü kilisesi olarak Duomo Katedrali Milano’nun sembolü, ister yürüyerek ister metro ile geldiğinizde haşmeti eminiz sizi de büyüleyecek. Milan gezisinde büyülenen ve doğal olarak aval aval bakan turistler hırsızların avı olmak için birebir. Çok kişinin başına küçük hırsızlıklar gelebiliyor, bu noktada biraz ekstra dikkatli olmakta fayda var.
Santa Maria Delle Grazie için erken rezervasyon yapın: Çok ciddi bir sıra olan bu sanat mabedinde en ünlü eser bildiğiniz gibi Da Vinci’nin Son Yemek tablosu. Her zaman yoğun olan müze için ön rezervasyon öneririz.
Aperitivo saatlerini kaçırmayın:Milano’nun güzel alışkanlıklarından biri 18:00-21:00 arası aparatif saati. Neredeyse tüm cafe ve restoranlarda bir içecek ile birçok yerel atıştırmalık tat deneyerek İtalyan mutfağının küçük ayrıntılarını yakalayabilirsiniz.
Prada’ya gidilebilir: Milano’da gezilecek yerler kısmında belirteceğiz ama buraya not düşelim, Dünya’nın ilk Prada mağazası Galleria içinde sizi çağırıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder