11 Ağustos 2015 Salı

Müslüman gencin ideal bir günü nasıl olmalıdır?

Müslüman genç, her sabah hayata yeni bir dirilişteymiş gibi uyanır. Hayalleri gençtir. Umutları tazedir. Gönlü heyecan doludur. İnancı sağlamdır. Ebedi hayata dair kuvvetli planı ve programı vardır. Dünyanın geçici gençliğine aldanmaz; ahiretin ebedi gençliğine taliptir. Bu yüzden Allah`ın rahmeti hep iki elinden tutar. İdeal bir Müslüman genç hayatına sabahın erken ışıklarıyla başlar. Doğan şafak kulaklarına yepyeni bir günün, yepyeni umutların gelmekte olduğunu fısıldar. Gözleri yeni bir dirilişin sabahına uyanır gibi açılır. Kulaklarına gelen sabah ezanı İsrafil`in (as) diriliş öncesi ikinci sur`u kadar gür ve net biçimde, onu tatlı uykusundan uyandırır. Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin ifade ettiği gibi, her sabah uyanışında haşir sabahını yeniden hatırlar.1 Hangi genç olursa olsun; haşir sabahını hatırladığı an, hayatını yönlendirecek günlük program kendiliğinden hayat sayfasında dizilir, yazılır, dimağına açılır. Çünkü bilir ki, o sabah Allah`ın huzuruna çıkıp varacaktır yine; koşarak, sağa sola sapmadan, yolu şaşırmadan, başkalarına ilişmeden, itilip kakılmadan. Ve Rabbini ayın on dördü gibi görecek, bilecektir. Bu açıdan, haşir sabahına uyanır gibi uyanır ideal genç her sabah. Uyanırken, `BismillahirrahmanirrahimElhamdülillahi`llezi ehyana ba`de ma ematena ve ileyhi`n-nüşur` (Rahmanve Rahim olan Allah`ın adıyla. Öldükten sonra bizi dirilten Allah`a sonsuz hamd olsun. Ona dönüyoruz.) der ki, günün ilk sünnetini böylece yaşamış olur. Bu sünnetle günü ışıklanır gencin, kalbi ihya olur, aklı hayat bulur, içi aydınlanır. 1- Ardından namaz; sabah namazı. İdeal bir Müslüman gencin gündemini Allah`ın emri tayin ediyor. Çünkü bilir ki, mahşerde uyandığında da tıpkı namazdaki gibi Allah`a baş eğecek ve teslim olacaktır. Şimdi yalnız Allah`a inananlar; o zaman inanan, inanmayan herkes mecburen teslim olacaktır. 2- Sabah namazından sonra Allah`ın yasakladığı bir şey olmamak şartıyla hiçbir şey günah değildir; ne yaparsa yapsın, mubahtır. Yapacaklarını tercih hakkı vardır. Mesela işe gitmek için yapacağı hazırlıklar, Allah`ın adıyla yapacağı kahvaltı, ya da tesbihattan sonra vakti el veriyorsa yapacağı ders; bunlar ideal gencin iş güç durumuna göre yapacağı günü birlik değişebilen tercihlerdir. Artık iş durumuna göre gündemini oluşturabilir. Sabah namazını kıldığı için, günah olmamak kaydıyla artık yaptığı tercihlerin hepsi de ona sevap getirecek cinstendir. 3- İdeal genç, tercihli gündeminde mümkün mertebe sünnetleri çok yaşamaya bakar. Çünkü bilir ki, her sünnet onun hayatında ışıklar demektir. O her bir sünneti mahşer günü ışıklarından bir ayrı ışık sayıyor. BediüzzamanHazretlerinin ifadesiyle, adi hareketlerini ibadete çeviren parlak ışıklar.2 Yemek yerken, su içerken, elbise ve ayakkabı giyerken, aile efradıyla konuşurken, vedalaşırken, evden çıkarken, insanlarla selamlaşırken, işe başlarken, iş hayatında öz veriyi, kaliteyi, başarıyı, verimliliği, doğruluğu, dürüstlüğü, çalışkanlığı, yumuşak huyluluğu yaşarken uyduğu sünnetler ona sürekli mertebe kazandıracaktır. Böylece ideal bir genç, Allah`ın rızasına doğru sürekli bir yükseliş içerisinde olacaktır. 4- Öğle ezanı okunduğunda ideal bir genç için yeniden zaman duracak, saatler yeniden tarih yazacaktır. Genç, midesiyle birlikte ruhunun da acıktığını hissediyor. Biliyor ki, ruhunun da ihtiyacı olan teneffüsü, ancak namazın penceresi verebilir.3 Kendini ya bir camie, ya bir seccadenin üzerine atar. Hiç zaman geçirmeden. Çünkü çağrı genç için sema ötesinden, Allah`tan geliyor. Allah`ın çağrısına aynı duyarlılıkla cevap vermelidir ideal genç. Namazdan sonra namaz tesbihatı ve küçük de olsa yapacağı namaz dersi gencin ruhunu çekiçle, örsle onaracak önemli faaliyetlerdendir. 5- Namazın ardından günah olmamak şartıyla yaptığı her mubah davranış ve iş gencimize yine sevap kazandırmaya devam eder. Gencimiz, mubah davranışlarını sergilerken mümkün mertebe sünnetleri tercih etmeye devam eder. Böylece her birisi birer güneş değerinde sünnetler gencimizin hayatını taçlandırır, ahiretini nurlandırır.  Dipnotlar: 1- Sözler, s. 46 2-Lem`alar, s. 55 3- Sözler, s. 244 (Süleyman KÖSMENE)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder