Fasulye ve bezelye ile aynı bitki ailesinden olan keçiboynuzu genellikle Akdeniz’e kıyısı olan güney Avrupa, Kuzey Afrika ülkeleriyle, Ortadoğu’da doğal olarak yetişir. Bilimsel adı ceratonia siliqua olan keçiboynuzu ağacı 10-15 metreye kadar boy atabilir ve dona karşı dayanıklı yaprakları 10-20 santim uzunluğa ulaşır. Ağaç Eylül-Ekim aylarında küçük ve sık çiçekler açar. Erkek çiçeklerin karakteristik bir kokusu vardır. Ağacın meyve üretimi 15 yaşından sonra başlar ve tohum kesesi olarak da adlandırılan meyvelerin uzunluğu 30 santime kadar ulaşabilir.
Yaklaşık olarak 4000 yıldır çeşitli hastalıklara karşı tedavi amaçlı olarak kullanılan keçiboynuzu meyveleri, tohumları ve kerestesi ile pek çok kültüre yerleşmiş kullanım alanlarına sahiptir.
- Prostat enfeksiyonlarının tedavisine yardımcı olur
- İshali geçirir
- Sindirim sistemi sorunlarını hafifletir
- Kemikleri güçlendirir
- Kilo kaybını destekler
- Öksürüğe iyi gelir
Keçiboynuzu Çayı Nasıl Hazırlanır?
Keçiboynuzu çayını hazırlamak için farklı tarifler bulabilirsiniz. Ben burada en kolay olanını paylaşacağım. 4-5 tane kurutulmuş keçiboynuzu bir litre kadar kaynamış suyun içine atarak 45 dakika kadar bekletin. Dilerseniz keçiboynuzlarını suya attıktan sonra çok kısık ateşte bekletebilirsiniz. Daha sonra süzerek sıcak ya da soğuk olarak içebilirsiniz. Keçiboynuzlarını kullanmadan önce iyice yıkamayı ihmal etmeyin.
Keçiboynuzunun Sağlığa Faydaları
Keçiboynuzu antioksidan içeriği ile yaşlanmanın etkilerini geciktirebilir. Keçiboynuzu tozu üzerine yapılan araştırmalar özellikle servikal kanser hücrelerinin yayılmasını yavaşlattığı yönünde bulgular sunmaktadır.
Yüksek lifli keçiboynuzu şekerin kana karışmasını yavaşlatarak daha uzun süreli tokluk hissi sağlar. Bu özelliği ile diyet yapanlara tavsiye edilmektedir. Lifler aynı zamanda yüksek kolesterol seviyesini düşürmede de etkilidir. 2010 yılında “Plant Foods for Human Nutrition” dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre günde 4 gram keçiboynuzu tüketenlerin 4 hafta sonunda kötü kolesterol seviyelerinde azalma belirlenmiş.
Bağırsaklarda bağlayıcı bir etkisi olan keçiboynuzu ishal gibi sıvı emiliminin azaldığı rahatsızlıkların çözümünde etkili sonuçlar vermektedir. İshal olan çocuk ve bebeklere 2 yemek kaşığı keçiboynuzu tozu ile karıştırılmış pişirilmiş elma püresi yedirmek kısa sürede ishalin geçmesini sağlayabilir. Bu yöntem yetişkinlerde de kullanılabilir.
1 yemek kaşığı (yaklaşık 6 gram) keçiboynuzu tozu günlük lif ihtiyacının %10’unu karşılar. Ayrıca içerisinde kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum, bakır, manganez gibi mineralleri barındırır.
Keçiboynuzunun Tarihi
Keçiboynuzu tarih boyunca Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkelerde geleneksel bir besin ve sağlık kaynağı olarak kullanılmıştır ve kullanılmaya devam etmektedir. Ülkemizde de pek çok yörede bulabileceğiniz keçiboynuzu yaklaşık 4000 yıldır insanların günlük hayatında kullanılıyor ve belgeler Antik Yunan ve Mısır’da da kullanıldığını gösteriyor.
Keçiboynuzu tohumunun ağılıkları birbirinin neredeyse aynısı olduğu için altın gibi değerli metallerin tartılmasında kullanılırdı. Hatta günümüzde elmas için kullanılan karat biriminin keçiboynuzunun İngilizce adı olan “Carob”dan geldiğine inanılır. Buna göre 1 karat, 1 keçiboynuzu tohumunun ağırlığına (0,2 gram) eşittir.
Keçiboynuzu tohumları kozmetik sektöründe, boya ve mürekkep yapımında, ayakkabı cilası yapımında, fotoğraf kağıdı üretiminde kullanılmaktadır.
Keçiboynuzunun Yan Etkileri
Keçiboynuzunun bilinen ve yaygın bir yan etkisi yoktur. Ancak hamile ve emziren kadınların yiyeceklerle birlikte tükettiği keçiboynuzu dışında ekstra bir (toz şeklinde ya da çay olarak) keçiboynuzu tüketmesi tavsiye edilmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder