ANLAYIŞIN, ÇARPIKLIKLARIN BAŞKENTİ, MELEKLER ŞEHRİ
Uzakdoğu kültürünün en önemli lokasyonlarından Tayland‘ın kendi dilinde ‘Melekler Şehri’ anlamına gelen başkentindeyiz. Krallıkla yönetilen, kralı çok sevilen gerçekten çok acayip bir şehir belki de bu acayiplikten olsa gerek turizm mantığı da çok farklı ama çok zengin. Bir yandan Budizm Başkenti olması nedeniyle ciddi bir haç ve din turizmi alan şehir bir yandan ciddi bir ticaret merkezi olması nedeniyle de iş insanlarının uğrak noktası.Olağanüstü adaları, plajları ve tropik iklimi ile de hem dinlenmek için hem de sıklıkla balayı için uğrak bir nokta. Ülkenin hoşgörü ve anlayış dininin, fakirlikle ve Amerikan politikalarıyla birleşmesi sonucu ortaya çıkan bumbum* (paralı ilişki) turizmi de ciddi bir nüfusu ülkeye ‘çekiyor’ 2013′de 27 milyona yakın turist ağırlayan Tayland konuklarına birçok şey vaad eden, çok yönlü bir turizm cenneti.
Bangkok da bu zenginliği ve ‘acayipliği’ içinde barındırıyor elbette. Dünya’nın sayılı gökdelenlerinin hemen dibinde 20 kişinin bir odada yaşadığı nehir kenarı derme çatma evcikler bir arada. Herhangi bir yerde buna ev demenin imkanı yok ancak ciddi bir nüfus barındırıyor. Şehrin her adımında bu zıtlığı görebilmek gerçekten delirtici bir deneyim. Bir an inanılmaz şıklıktaki restoranlarda enfes yemekler yedikten sonra restoranın hemen kapısından farelerin geçişini izleyebilirsiniz.
BANGKOK’TA GEZİLECEK YERLER
Budizmin’in başkenti olmasının hakkını veren şehirde 400 civarında tapınak var. Genel olarak önemli yapıtlarının çoğu, eski şehir olarak bilinen tarihi Rattanakosin bölgesinde yer alıyor. Ulaşım notlarımızdaki gibi tuk tuk da kiralanabilir, toplu taşıma ile de hareket edilebilir.
Grand Palace (Büyük Saray): 20 yüzyılın başlarından itibaren kraliyet ailesi burada yaşamamaya başlasa da şehrin en önemli dini ve siyasi simgesi, aynı zamanda en turistik nokta. 100′den fazla binanın yer aldığı bu mekana birkaç saat ayırın ve kapısındaki satıcılara özellikle bilet kalmadı diyenlere çok bulaşmayın. Satıcılara çıkışta yaklaşırsanız alışverişinizi daha sağlıklı şartlarda yapabilirsiniz.
Wat Arun (Şafak Tapınağı): Şehrin simgesi sayabileceğimiz bu tapınak Grand Palace’ın karşısında yer alıyor. Gün ışığını yansıtan kulenin ışıl ışıl porselen işlemeleri, gün batımında yapının şahane silüeti ve akşam muhteşem aydınlatmasıyla birkaç kez görülmeye değer.
Wat Phra Kaew (Zümrüt Buda Tapınağı) :Nispeten diğerlerine göre küçük olan bu tapınak Budizmin en önemli simgelerinden Zümrüt Buda‘ya ev sahipliği yapar.
Wat Pho (Yatan Buda Heykeli): En eski tapınak aynı zamanda dev bir yatan buda heykeline ev sahipliği yapar. Aynı zamanda ülkenin en eski üniversitesi olduğu kanısı da varmış. Aynı zamanda tıp bilimini yaşatan ve yeni kuşaklara aktaran bu merkez Tai Masajı’nın bilimsel eğitim ve uygulama bölgelerindendir. Masaj yaptırabileceğiniz gibi ders de alabilirsiniz. Bir de kapısında siz içeri girerken sizi fotoğaflayan çocuklar var. Bunu siz içeriyi gezerken magnete basıp kapıya getiriyorlar. Çok başarılı bu turistik eşyayı ne verirsen abi şeklinde satıyorlar. Hiçbir yerden ‘souvenir’ almayı sevmesek de bu karşı koyulmaz, çünü üzerindeki biziz. – Egoist değiliz. :) Fotoğraf çektirmek gibi bir şey bu da sadece sürpriz idi.
Wat Traimit (Altın Buda Heykeli): 5,5 Tonluk saf altın bir buda desek herhalde yeterli olur. Wat Traimit Çin Mahallesi’nde ziyaretçilerini ve duaları kabul ediyor.
Jim Thompson House Museum: Böyle filmlerde ağaçlar içinde Doğulu düşünürler ve doğu mimarisinin bir arada olduğu bir sahne olur ya; heh! Tam onu fotoğraflayacağınız bir yere gidiyorsunuz. 6 mini evin, sıra dışı birleşimiyle oluşmuş estetik mucize. Amerikalı bir tüccar tarafından yapılmış müze evde sanat eserlerinden oluşan bir koleksiyon sunuluyor.
Stupalar: Budizmin bu mezar taşlarından oluşan görmeye çok da değer olmayan bir bölge var. Çok vaktiniz kaldıysa değerlendirebilirsiniz ama birçok tapınak bölgesinde bu taşları göreceğinizi hatırlatırız.
Floating Market: Sabit semt pazarı diyeceğim komik olacak. Sabah erken saatte gitmenizin zorunlu olduğu bu alan kanal üzerinde gondollarla ticaret yapılan bir bölge. Bol bol pazarlık yapın, taze meyve alın ve rengarenk fotoğraflar çekin. (Pazar öğlen dağılıyor)
Sea Food Market: Denizin içinde bir şehirde deniz ürünü yemeden olmaz. Bize biraz ters gelecek Tai mutfağının en iyi deniz mahsulleri ürünlerini, oldukça sıradışı bir sunumla bu bölgede görebiliyorsunuz. Taflan deniz mahsulü yemediğinden, Barış da o gece üşendiğinden gidemedik ama giden arkadaşların anıları ve sizler için araştırmalarımızdan yola çıkarak yazarsak bizim Beşiktaş Balık Pazarı’nın misli misli büyük bölgede, canlı canlı seçtiğiniz ürünleri anında pişirtip servis alıyor ve afiyetle yiyorsunuz.
China Town: Tayland‘ın en büyük Çin mahallesi başkentte yer alıyor. Artık kültürün değişmez bir parçası olan bu bölge Çin Kültürü’nü Tayland’da görmek ve kuyum öncelikli olmak üzere alışveriş yapmak için birebir.
BANGKOK’TA ALIŞVERİŞ VE TAYLAND’DA PAZARLIK
Bize göre her şeyin çok ucuz olduğu bu güzel ülkede tanıştığımız birçok Amerikalı abi, aylık 600 dolar civarı emekli maaşlarıyla dört dörtlük yaşıyor. Tayland gerçekten çok ucuz bir ülke ve bu size bir alışveriş tutkusu ile yansıyor. Sadece alışverişte değil günlük hayatta ulaşımdan yemeğe, ekstra turlara kadar her yerde çılgın bir pazarlık şart.
Pazarlık derken, gerçekten bütün tatiliniz bunun üzerine kurulacak. Artık herkesin bilmesine rağmen fiyatları standartize etmemeleri ve geleni yolma çabaları, ‘birkaç keriz buluruz’ fikrinden ziyade Tayland’ın genelinde turisti mutlu etme arzusundan da olabilir, emin değilim. :) 100 Lira denen bir şeyi 20 Liraya alınca ekstra mutlu oluyorsunuz. Oysa ki 10 Lira olduğu için satıcı da mutlu oluyor. Neyse, otel ve sabit fiyatlı girişleri olan yerler dışında her yer ve her şeyde pazarlık yapacaksınız. Gidin önce Kapalıçarşı’da biraz antreman yapın sonra onun 10 misli daha yüzsüzleşin. Temel kural, ne teklif ederlerse 10′da ikisini teklif edip; 10′da 4′üne anlaşın. Hediyelik ve ürün alışverişiyle tuktuk ve taksi işinde bu oran artabilir. Biletlerde ve etkinliklerde azalabilir. Yuh deme… :)) Bir şeye 1000 baht derse 150 baht veririm de… 300 – 350′ye anlaşırsın bıkmazsan. Fazlasında ya acımışsındır, ya acemisindir, ya da kazık yemiş.
Detaylı notlarımız başlı başına bir sayfada. Çok işinize yarayacağını düşünüyoruz.
TAYLAND’A NASIL GİDİLİR?
Uzak doğunun bu farklı ülkesine neredeyse her şekilde başkent Bangkok üzerinden ulaşılıyor. Suvarnabhumi Uluslararası Havaalanı, büyük ve merkezi konumu, sık sağlanan uçuş ağları ve turistik şehirlere kara ulaşımıyla yakınlığı sebebiyle ciddi bir ana arter işlevi görüyor.
BANGKOK’A ULAŞIM
İstanbul’dan Bangkok‘a sadece THY ile direkt uçmak mümkün. (Yaklaşık 10 saat) Ancak çok sayıda alternatif ile aktarma yapılabilir. Ulaşım bilet kıyaslama siteleri aracılığıyla bulacağınız onlarca uçuşla 10-18 saat arası süreyle çok daha ucuza Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Kazakistan, Bahreyn, Ürdün, Rusya, Çin gibi alternatiflerle uçabilirsiniz. Ayrıca hiçbir yerde bulamayacağınız Türkmenistan Hava Yolları (Önerilir) ve birkaç alternatif de daha uygun fiyatlarla uçuş imkanı sağlıyor. Aktarmalı uçuşlar kadar duraklamalı uçuş seçeneğini de değerlendirmek lazım.
Suvarnabhumi Uluslararası Havaalanı(BKK): Asya’nın en modern hava limanlarından biri. Hem Türk Hava Yolları hem de kullanabileceğimiz birçok aktarmalı firma buraya iniş yapıyor. Şehir merkezine gitmek için;
- Airport Bus ile: Havaalanından Bangkok merkeze düzenli sefer düzenleyen bu otobüsleri kullanabiliriz. Sabah 05:00’ten gece 00:30′a kadar sefer var. Tek başına yolculuk edenler için uygun fiyatlı bir. Eğer iki ya da fazla kişiyseniz taksiye binmeniz daha ucuz ve rahat olur. Airport Bus’ın Skytrain (Havada giden tramvay) duraklarında, büyük otellerde ve şehrin önemli yerlerinde durakları vardır.
- Toplu taşıma ile: Önermiyoruz. Bu kadar ucuz şehirde hem buna gerek yok hem de bir yere gitmek için defaalarca otobüs değiştirmek ilk gün için zorlu olabilir.Çok da zaman kaybedersiniz.
- Taksi ile: Birden fazla kişi için en iyi fikir. Fiyatların gayet uygun olduğu bu şehirde aşağıda yazan pazarlık konusunu da okursanız salt taksi ve tuktuk kullanırsınız.
Don Meung Uluslararası Havalimanı (DMK): Bangkok’un eski havalimanı. Burayı kullanacağınızı sanmıyoruz ancak olur da bir iç hatta falan denk gelirse şehre taksi ile varmak en iyi fikir.
BANGKOK’TA ULAŞIM = TUKTUK DEMEKTİR
OTOBÜS – METRO: Gelişmiş iç ulaşım ve otobüs ağı yerliler için harika çözümler sunuyor. Her yere otobüsle gitmek mümkün ancak hem otobüslerin çok farklı sınıflara ayrılması hem de Tai dili tabelalar bizi zorlar. Tuk tuk değil, ille de otobüs diyorsanız, Bangkok Mass Transit Authority’nin internet sitesinden (www.bmta.com) araştırma yapmanızda fayda olduğunu belirtelim.
KLASİK TAKSİ, LİMUZİN TAKSİ, MOTOR TAKSİ: Hepsi özellikle uzun mesafeler ve şehirler arası yollar için kullanılabilecek alternatiflerdir. Mutlaka aşağıdaki pazarlık bilgisi ışığında önceden pazarlık yapmanız gerekir. Klasik taksilerde gerekirse kavga ederek taksimetreyi açtırın. Olmadı araçtan inin. Mümkünse otelinizin ya da turistik mekanın önünden değil azıcık yürüyüp yoldan bir taksiye binin. Limuzin Taksi için bir şey yazamayacağız, bize binmeyin dediler, laf dinledik. Biz de size binmeyin diyelim. Motor taksiyi sadece acil durumlarda hızlı gitmek için ve mutlaka kask ile kullanın. Sürücüyü size kask vermesi için zorlayın. Bir de sürüş esnasında korkmayın demek isterdik ama üzgünüz yalan söyleyemeyiz: Korkun!
DENİZ YOLU: Bangkok da bir nevi kanallar şehri. Deniz ulaşımında küçük tekneler ve botlarla taksi kiralamak mümkün. Sahil kenarı bir yerden bir başka sahil kenarı yere giderken ancak mantıklı oluyor. Onun dışında bot ile kanal turu ise şart.
TUK TUK: Şehrin aynı zamanda simgelerinden olan tuk-tuk aslında bir triportör. İki kabinlisi de var. 5 kişiye kadar alabiliyorlar. Yine de o nüfusta bir grupsanız iki tane tutun. Karaman’da lisede okurken üç tekerli derdi halk, aynısının yaygın ve yerel hali. Yerelliği, çılgın trafiğin içinden kaçış imkanı ve ara sokaklara rahat girişi, yarı açık olması ve manevra kabiliyeti düşünülürse bizler için; düşük yakıt maliyeti ile de taksiciler için güzel bir icat. Metro, tren, otobüs v.s. var ama hem kısa mesafelerde, hem de tüm gün kiralamalarda tuk tuk kullanın. İyi bir pazarlıkla tüm gün rehberli şehir turunu 20 – 25 TL’ye kapatabilirsiniz…En önemlisi şoförünüz. Biz 6 farklı tuktuk kullandık, sanırız çok şanslıymışız, pek olumlu olmayan anılar da çok. Tai insanları çok iyi olsa da turizmle uğraşan fakir tuk tuk şoförleri artık benliğini kaybedip bu güzelim ırka ihanet ederek turistleri kaz olarak görebiliyor. Tur değil de tek biniş yapacaksanız mutlaka önceden gideceğiniz yer konusunda anlaşın ve arada sponsorda durmayacağınızı belirtin. Ayrıca pazarlığı da araca binmeden yapın. (Pazarlık detayları aşağıda) Bir de çok büyük bir beklentiye girmeden tuk tuk sürücüsünün temel İngilizce bilenini seçerseniz hem sizi şehrin tüm önemli turistik yerlerine götürür, hem birçok şeyi anlatır. Ayrıca birçok sorunuza da cevap verir. Hatta bunu bedava da yapabilirsiniz.
BEDAVA BANGKOK ŞEHİR TURU: Bangkok’ta terziler ve saat satıcıları turistleri mekana getirmesi karşılığında onlara 5 Litrelik gasoline kuponu veriyorlar. Bu kuponla yarım gün çalışarak elde edeceğinden daha yüksek bir gelir kazanan şoför de anlaşmanıza bağlı olarak sizi bedava gezdirirken arada dükkanlara götürüyor sadece 4, 5 dakika içeride kalmanız durumunda da kuponunu alıyor. İsterseniz (?) meşhur Tayland kumaşlarından kendinize bir takım elbise diktirebilir ya da iyi bir çakma saat alabilirsiniz, elbette bu hiçbir zorunluluk değil, ilgili davranıp, çayınızı suyunuzu içip çıkabilirsiniz de. Kısıtlı İngilizcesi olan şoförler bu anlaşmaya ‘sponsor’ ismini veriyor.Sponsorlu tur diyelim, bu güzel şehri birlikte gezelim.
BANGKOK NOT DEFTERİ
Ulaşım notlarımızı okuyun:Bangkok şehir içi ulaşımı için detaylı bilgilerimiz var. Mutlaka faydalanmanızı öneririz. Hem ücretsiz şehir turu için de bir önerimiz var.
Nehir turuna katılın: Enfes şehri, çılgın mimariyi, zenginlik fakirlik arasındaki dev uçurumu, hem de “ara sokakları” görebileceğiniz turlara kesinlikle katılın… Kanalların etrafındaki yürek sızlatan yaşama da çok üzülmeyin, orada yaşamayı onlar tercih ediyorlar. Kral tarafından sunulmuş alternatifleri de varmış. Büyük turlar yerine mümkünse paraya kıyın (kıyın dediğim para da 5-10 dolar) küçük bir tekne ile az kişili tura katılın.. Küçükler hem her yere girer, hem de daha yönlendirilebilir bir programda ilerler. Tekne turunda milyon tane yılan, fare, timsah görür, Haliç’in, Kordon’un haline şükredersiniz.
Masaj taptırın: Thai masajı Dünyaca meşhur. Meşhur olmayı da hak ediyor. Sadece ayak ve diz altı bölgesine yapılan refleksoloji masajı ile 1 ya da 2 saatlik sürede ayaklarınız yerlerden kesilebilir, bütün yorgunluğunuz geçebilir. Geleneksel Tai masajında (İyi bir salon ve mümkünse yaşlı kadın masör tercih edin) size özel pijamaların içinde kuru masajın inanılmaz keyfine varıyor adeta tüm vücudunuzu tekrar tanıyorsunuz. Herhangi bir noktada ekstra bir ağrı ya da hassasiyet oluşursa bunu usta ile paylaşın. Tıbbi olarak size yön gösterecektir, masajın gerçek bir bilim ve doğru bir fizyoterapi biçimi olduğu aklınızda olsun. Yağlı masaj (Oil Tai) ve diğer seçeneklerde günlerce yaptırmak isteyeceğiniz ve yaptıracağınız masajlardan… Masaj fiyatları türe, mekana ve süreye göre değişiyor 100 Bahttan başlıyor, 400 Bahta kadar çıkıyor… Her satangına değer. Bilgi: Köpük masajı bir cinsel ilişki biçimidir
Anlayışlı Olun: Sayfalar içinde sıraladığımız nedenlerden ötürü Tayland’da fuhuş oldukça yaygın. Özellikle Pattaya’da yoğunlaşmış bu iş Bangkok’un da birçok ara sokağında göze çarpıyor. Saygı duymanız gereken ev sahipleri olduğunu hatırlatmak isteriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder